ZelaZela bin yıllık bir şehirin hikayesidir ve bir kadının, anneannemin ellerinde öpülmüştür Zela Naram benim Ağzımda asılı kalan küfrüm Gel ve Sabahlara ayarla yüreğimi Patavatsız uzan mısralarımın dibine Bütün çiçeklerimi emzir Uçarı öyküler anlat bana Eski şehrimizden mesela Bayram sabahlarından Zela Gel Sokak gözlüm Böyle ayrılık olmaz Gel aşk Gel … Eteklerin zil çalarak Gözlerinde kırkikindilerle gel Ve içir beni bulutlara ki Çiseleyeyim Yağmuru seven çocukların Gülücükleri üzerine Ben ise Bırak seni anlatayım Kimsenin bilmediği yerlerini Bu şehri yakıp da Aslında bir dağ olduğunu Öğrettiğimizi anlatayım Bırak anlatayım Puştluğunu kavganın Kuşluğunu sabahın Bırak anlatayım güzelliğini Makyajlı bir iğrentiye Zela büyücüm... Zela tılsımım... Zela... Ceylan yürekli korkağım |
ne hoş dizelerdi mekana yazılan..
kutlarım hocam..