DÖRT ON YEDİ
DÖRT ON YEDİ
Önce gürültü koptu, sonra korkunç sarsılış, Toprak öfke kusuyor, fersah fersah yarılış, Çıkmak için yataktan, can havliyle fırlayış, Kaçacak yer aranır, ama enkaz da kalış. Toz bulutu kaplamış, artık her yer karanlık, Nefes almak bile zor, belki arada anlık, Sonra feryatlar koptu, imdat bekler insanlık, Bir türlü gelen olmaz, enkaz kat kat mezarlık. Kıpırdamak ne mümkün, kol bacaklar sıkışmış, Havada dondurucu, tenler açıkta kalmış, Sanki buzdan bir örtü, tüm bedenleri sarmış, O soğukta ses bile, titremeye başlamış. Umutsuzca bekleyiş, feryatlar haykırışlar, Yaşanacaklar vardı, Tanrı’ya yalvarışlar, Göz önünden geçiyor, sevdiği tüm bakışlar, Süzülürken yaşları, enkaza damlayışlar. Birden üşümez oldu, ışık gördü uzakta, Sonra bir el uzandı, artık kanatlanmakta, Yükselirken göklere, enkaza da bakmakta, Akın akın insanlar, göğe doğru akmakta. Ne acılar yaşandı, ne canlar göçtü gitti, Ne hayaller son buldu, ne mutluluklar bitti, Buna sebep olanlar, insanlığı katletti, Acaba mahşer günü, ne hesap verecekti. Hami TURAN 03.03.2023 ANKARA |