NARİN
NARİN
Daha sekiz yaşında, bir çocuk uzaklarda, Yüzünde hep tebessüm, mutluluk bakışlarda. Öylesine Narin ki, öylede yakın cana, Sanki tanıyor gibi, bir his verir insana. Nereden bilecekti, son günü olduğunu, Ayrılıp dostlarından, tuttu evin yolunu. Bir şeyler oluyordu, görmemesi gereken, Kararı verilmişti, bir anlam veremezken. Ay ortadan yarılır, dağlar oynar yerinden, Yıldızlar ışık saçmaz, isyanda en derinden. Güneş doğmak istemez, üstüne karanlığın, Zalimler sebebidir, kainatta çığlığın. Yok olur küçük Narin, her yerde iz aranır, Millet artık seferber, köşe bucak taranır. Gerçeği söyleyen yok, yalan ardı ardına, Vicdansızlık çöküyor, köyün her tarafına. Bir ihbar üzerine, bedeni bulunuyor, Su kenarına konmuş, üstünde taş duruyor. Çuval açıldığı an, parçalanır yürekler, Yaş dökülür gözlerden, konuşmaz olur diller. Tabutta Narin değil, insanlık yatıyordu, Başlar öne eğilmiş, ona bakamıyordu. Bu büyük acıları, yaşatanlar yok olsun, Cehennem ateşleri, ruhlarını kavursun. Hami TURAN 12.09.2024 ANKARA |