sana/sadece sana..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın bir kenara bırakılıyorduk/sayfa sayfa.tutup yakalarımızdan ikimizin,sessiz ve kimsesizdik ki usulca sokuluyorduk kuytularımıza.hiçbir şey söylemeden ve istemeden birbirimizle konuşmak.suç mu işlemiştik, yoksa içinde miydik bir suçun.ne kadar önemi vardı ve ne kadar önemliydik.ipi çözülürse şayet ellerimizin fırlatır mıydık taş ve sopa.kanamak ve kanatmak adına birbirimize ki ayırmaya gelenleri alarak içimize harf harf susabiliyorduk.bunu yapabiliyorduk.erdem miydi bu veya kinayeli bir susma biçimi çığlık çığlığa. bilmiyorum.yazılmadı henüz. neresinden bakarsak bakalım yaralanmıştık kuş kanatlarında...
kaçarken yürürken ya da..... -avuçlarımıniçindeyditerinıslak- (...) ısırma alt dudağını bir son/a başlarken benimle... ne uzağın nede yakının var biliyorum, ben dedim bunu ve açıldı biçimsiz kestiğim Atlaslar... sen saklarken ilk gidenin duygularını yastık altlarına, maviden bileği kanıyordu sorulmamış sorgularının ki düğümü çözülmemiş bir nefes kirletir çoğu zaman camları/pusu... ve ışık perdelerin savrukluğunda tenine öğretir rüzgarın serinliğini uykusu kaçmış bir g-öze ki koku yolunu bulur burun deliklerinden tenine doğru/sıcak kuytularından bir harfin yüreğe dokunduğu yerde... aşktan değilse şayet/ yalnızlıktanda değildir hastalık/sıtma... ateşin çıkar ve şakağını zorlar nabzın ki böyle zamanlarda kaçmak denilen bir eylem gelir baş ucuna bir suç olmasada bir hata belki duygularının ağırlığı ve darası ve sonrası eksik sorgular... kimsenin seni anlamayacağı anlayamayacağı bir sır olur beklentilerinin arifesinde dudaklarında bir fısıltı belki olasılığında aşina kalır tariflere ve ele vermek kirlenmiş bulaşık atıklarına eşit gelir. ben değildim o/ben yapmadım... bir suç olmasada bir hata olarak kalır adın/ fişlenirsin... başka bir gölge ile değişir yerin ve intikam karşılıksız kalmaz şiirlerde bir trajedi olarak kalır adın ki bütün doku ve duygularını yalayıp geçer ölüm bilmem kaç kez... ve günah başka bir acıyı tetiklediği için günahtır herkesin bir diğerini çekemediği kavimlerin ortasında... şayet dinleyebilseydim seni bir tekrardan ibaret olmamak için/içim unutturmamak için ve hatırlıyor oluşuna şaşırarak ve diğeri gibi olamazsın farkındalıklarının renklerinde/ mavi bir kaç cümle bile kalsa herşeyin sonunda söylenmemiş ve yazılmamış mektuplarda bir sonu yazarken değil, başlarken bir son/a benimle... (...) |
Çiçek koklar gibi
İncitmeden
Öylesi narin
Gecede saklı gölge
Kaybolmasın
Güneşin ellerinde
Sakla
Göğsün
Barınak olsun
Sonsuza...