Mahv-ı Perişan
Çekilmiş mil gibi
Bir perdahi zaman Açtım baktım perdesi Yüzün güzüm güvertesi Camekanda yansıyan Gözlerin, sırıl sıklam Sığındığı saçaklara Sığamayan lamekan Aç kalmışım sana Kilerde tüm boşluğun Sevda karın tokluğu Bende yerin yokluğun Sırlanmış sesin Duyduğum en tiz yalan Suların döver durur İçim teşne bir havan Yalnız bana yalnızlığın Kana kan bu sızdırdığım Ben ki hep sana kesilmiş Kangren uzuvlarımla Eksiğin huzurlarında Çare diye baldıranlar Göğsümün kayıtlarında Yangınlara karışan Gel Mahşerleri kuşan Ben sürüldüğün yerim Yer Mahv-ı perişan |