EY AŞK !
İnsanoğlu tarifte, epey zorlanmış seni.
Nice bahtsız şairin,diline dolanmışsın. Nasıl başarıyorsun, tutuşturmayı teni ? Ey aşk sen bir yangından, geriye kalanmışsın. Ruhları esir edip, bedenleri azleden. Gündüz çiçek, böceği, gece göğü izleten. "Belki buradan geçer" diye yollar gözleten. Ey aşk sen aklı baştan, bir anda alanmışsın. Sana bir kez tutulan, normale dönüşemez. Mühürlenen diliyle, başka şey konuşamaz. Tekinsiz kıyıların, her gemi yanaşamaz. Ey aşk sen sandalları, ummana salanmışsın. Asırların firari, yakalanmaz kaçağı. Nereye atacağın belli değil saçağı. Arı bile seçerken, konacağı çiçeği. Ey aşk sen kapıları, rasgele çalanmışsın. Her çağa iz bırakan, hikayeler yazmışsın. Mecnunun bedeninde, diyar diyar gezmişsin. Kerem’le bir yanarak, muammayı çözmüşsün.. Ey aşk sen Ferhat olup, dağları delenmişsin. Gelmese de bir türlü, isteklerinin sonu. Deliye döner aşık, yaşatmak için seni. Bir başka toprak bulup, yeşertmek için yeni. Ey aşk sen çaktırmadan, sararip solanmışsın. Hedefini bilmeyen, başıboş bir ok olan. Erişilene kadar, nice nice çok olan. Sabun köpüğü gibi, dokununca yok olan. Ey aşk sen velhasılı, koca bir yalanmışsın..! (Onuncuköylü İsmail SIKICIKOĞLU) Doğum Tarihi 02.05.2024 19.00<<<>>>20.30 |