Habersiz veda
Sessiz bir vedaydı
Şafak ile akşam arasında Zindana döndü gece Zaten olmayan uyku Firar etti sanki sonsuza dek Baktım matemin rengine Sinmiş beyaz sayfaya Karalanan satırlar Yazılmış teselli olsun diye Avutmaz buda geçer denen sözler Vurur yıkar deli dalgalar Yüreğimin sahil duvarlarını Parça parça eder Tepeden tırnağa kadar Yorgun düşmüş takatsiz Kalan tükenmiş benliğimi Kırdı sır dolabı kilidini Çatladı sonunda çatlamaz denen Zırhlı duvarını ne varsa akıttı Şikayet etmeden gecenin karanlığına |