Kirli ruhlar
insan her daim arayış içindedir
çocukken sevilip sevilmediğim oyun arkadaşlarımın beni aralarına alıp almayacaklarını merak ederdim annemi düşünürdüm neler onu bugünkü o yaptı bana yansımaları nedir diye ya da babam gerçekten güçlü mü diye davranışlarım olumlu mu olumsuz mu merak ederdim ergenlik dönemlerimde ben kimim diye sormaya başladım kimlik ve benlik nedir ben neresinde duruyorum sordum gelecekte kendimi gerçekleştireceğim mesleği düşündüm en çok ergenken düşündüm merkezde ben vardım şimdi 40 yaşındayım aşkı düşünüyorum bazen huzuru güçlü olmayı anlam arıyorum biraz deliyim diyorum ama bunun insanların algıladıkları gibi bir şey olmadığına isyan ediyorum zekiler delidir biraz biliyorum daha farkındayım geldiğim noktaya bakıyorum kitapları daha derin inceliyorum her işte bir hayır her insanda bir kadir var biliyorum hümanizm duygularım ergenlikte başladı liseden mezun olurken son düşündüğüm şey "insan" kavramıydı insan değerliydi şimdi birbirimizi nasıl da kırıyoruz görüyorum boğazıma bir yumru duruyor şimdi şu anki psikolojimle biraz düşünerek yazmak istiyorum ben ev idaresi okudum ana konusu aileydi bir dersimiz toplumsal yaşamda aile, bir diğeri aile sağlığı, öteki aile yapısı ve ilişkileri, ve aile ekonomosiydi. bulunduğumuz dünya bir hiyerarşi dünyası bundan şikayetçi değilim ama bazen ah ediyorum annelerin yetiştirdiği evlatları görünce mesela toplum ailelerin birleşimi değil midir işte biz aile fertleri olarak o toplumu çok güçlü dengelerle şekiĺlendirip oluşturmuşuz Türkiye açısından bakarsak olumlu yönler olmakla birlikte bence birbirimizi sevmeyi birbirimize çok görüyoruz öyle saklıyoruz ki duygularımızı adeta yasaklı biz yasakladıkça onlar savaş açıyor büyüyor büyüyor ve yanardağ olup patlıyor lavların arasında yanıyoruz cayır cayır niye yanıyoruz niye gereği ne gerçekten kader mi diye soruyorum bazen belki de öyle suçumuz ne merak ediyorum bir insan bir insanı nasıl sevemez anlayamıyorum YALAN! ne yazık ki kendimize bile yalan söyler hale geliyoruz kendimize yabancılaştıkça başkalarını eleştiriyoruz ve suçluyoruz biliyoruz onlar da günahkar kimse kardeşçe yaşamanın mümkün olduğuna kanaat getiremiyor çünkü düşünmek zayıflık emaresi zayıf görülüp dışlanmayalım diye yapıyoruz yani biz gerçekleri bildiğimiz halde gerçekleri manipüle ediyoruz suistimal ediyoruz dışarıya farklı yansıtıyoruz ve bu danışıklı bir oyun herkes biliyor zayıf anlarımızın olduğunu konuşmuyor paylaşmıyor gizliyor bu da birikip birikip bir iffetsizlik yanardağı olarak elbette yine patlıyor biz kirli ruhların içinde ömrümüzü çürütüyoruz.. |