sana/sadece sana..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın seni izliyordum
bir sayfa aralığında dudaklarını sonra kıvrılıp bir şeyler anlatmasını sırtına sarılıp, uyumak isterken bir düşün içinde kaybettim seni beyazlar giydiğin karanlıkta. (...) önce sesim kısıldı kapı aralığında sonra çınladı bir ezgi derinden ve ben dudaklarında kaosu duydum… boşluklarım... en tenha yerinde gecenin, ışıkları kapatılmış salonlar gibi odalarca dizlerini çekti içine ağır ağır… kapatıyorum gözlerimi uzaklaşır gibi kokundan teninden/derinden gerdanından… kapattım, bir daha duymayacak gibi/kokun. diz(e)lerin kırışmış ve sesin ki alıngan telaşlar içersinde. kime benziyorsun güldüğünde? ıslandığında sonra sırılsıklam terlediğinde bu sırt kime benziyor? öğrenemedim. ve ben ki sevgilim olmayan sevgili; (omuzlarını öptüm şimdi ense köküne ayetler bırakan dokunuşlarla) üşürken soluğum terli avuç içlerimi saklayıp sonra kavrayıp derinden sol göğsünün altındaki safiri iyi niyetli besteler gibi gülüm/seyip, gölgeler boyunca uzun uzadıya hiç görmediğimiz rüyaların tabirini yaparken dudAKların ve akarken mavi haylaz hevesler düşerken saçaklarından tüm eksikliğimle önce kapatp ağzımı ama sonrasız susmalı belki... yinede isterdim çokça isterdim/ gözlerimi görmeni gözlerim kalabalık gözlerim belirsiz özne ki sen kalabalıştıkça yüreğinde ilk burada bozuluyor elası denklemin... parçalarına ayırıyorum renk renk söz/söz parçalarımı... sen üzülme diye kapatıyorum ruhumun demirden kapılarını ve kıskanıyorum saçlarını gümüş taraklardan hepsi bu sadece... (...) |
Seni susmuşlar
Zam/ana
Sis ve gölge
Bulanık
Görüş mesafesi
Kalp hizası...