YOKLUĞUNA TURNALAR UÇURMAKGüneş öğleyi aşıp tepelerden düşünce Büyürdü yokluğunda gölge akşamdan önce Ben dışarda baharlar hayal eder dururdum Kapılar kapatılıp sürgüler çekilince Siyah beyaz resminde hasrete vurulurdum… Okuyup gizli, gizli, postaya atmasam da Sana mektup yazardım kimi zaman ranzamda Sesim duvar arası boşlukta çıldırırdım Yoktu senden bir haber olmazdın da rüyamda Yorganımın altın da gizlice hıçkırırdım… Ben bir seni özlerdim birde özgürlüğümü Anlamazdım genç iken hiçliğe düştüğümü Bir seni hayal eder güzel düşler kurardım Bilmezdim diri, diri: mahpusta öldüğümü İnadına her sabah hep adını anardım Sonra güneş açıldı gölge göğe yükseldi Rüyamda dediler ki; o artık bana eldi Başımı duvarlara hasretine vururdum Ne bir haberin aldım ne de selamın geldi Ben senin yokluğuna ne turnalar uçurdum Bu kırk yılın sonunda nasıl arkadaş derim Bu derdi ölene dek; senden gizli çekerim Ben seni bu dünyada canımdan çok severdim Şimdi çok yoruldum da artık ölüm beklerim Bin defa sevmesen de yüz bin defa severim… toynak |
Acılar bile böyle güzel yazılır işte.
Yüreğe ateş düşünce.
Teşekkürler USTAM.