BELKI BIR GUN
Son zamanlar iyice karanlık oldu dünya
Gözümün önün de hep bir film şeridi Kafamı yastığa koyduğumda susmayan sesler Usulca gözlerimden akan gözyaşlarım İçim de o keşkelerim , pişmanlıklarım Adını dahi koyamadığım birçok duygularım Her geçen gün daha da umutsuzluğa gidiyor yüreğim İçimde anlatamadıklarım paylaşamadıklarım Her saniye boğazımı düğümlüyor adeta İyiyim diyorum da peki ya o iyiyim in arkası Yavaş yavaş tüketiyorum bu küçük bedenimi Usulca canım yana yana kanatıyorum yaramı Cevapsıza dinliyorum bana anlatılanları Haklısın deyip kapatıyorum kendimi suskunluğuma Anlatamadığım yaranın dermanını nasıl isterim ki Nasıl beni karanlığa hapsettiğini gösteririm Oysa ne kadar güçlüydüm ben Hiçbir şeyden yorulmayan Her derde gülüp hallederim deyip susan Şakalarımla ağlayanı bile güldüren Herkese koşan her şeyin üstesinden gelen Sahi ne kadar güçlü ne kadar mutluymuşum Bir o kadar da saff bir o kadar da salak Kötülüğü bilmezdi ki bu küçük yüreğim Her güleni her el uzatanı güzel görürdü gözlerim Bir sıcak tebessüme inanırdı kalbim Ahh be ne güzelmiş gökyüzünde uçarcasına yaşadıklarım Sonra kanadı kırılan bir kuş gibi yere çakılışım İnandığım tebessümlerin karanlığa itmeleri O karanlıkta sessiz çığlıklarım Oysa iyi dediklerim yaramın en derin eserleri Bir insan bir kere ölünce kurtulur Oysa ya her gün yavaşça öldürmeleri Kime nasıl anlatılır ki bunun derdi Sustuklarım konuşamadıklarım Derdimden yorulmuşluğum Karanlığından korktuğum Acısını hafifletemediğim yaralarım Pişmanlıklarımdır beni uçuruma yavaşça sürükleyen Güneşli günler için cabalarken, fırtınaya kapılışım Umudumu kaybediyor olmam Fırtınaya kapılıp çaresizce savrulmamdır Sonumu bile bile bu girdapta boğuluyor olmak Uzattığınız ele elimi uzatıp tutunamamak Tükenmişliğim ve çaresizliğim Karanlığın içinde sessizce bağırmalarım Tek başıma çırpınmalarım Birgün olurda duyulursa bu sesim Belki hayata Tekrar gülümserim .... 𝓜.𝓐𝓵𝓴𝓪𝔂𝓪 |