yılanların gömlek değiştirdiği mevsimdeyiz içindeki mıntıka temizliği huzura yeter mi sanıyorsun ismail
kibrin hırsın kıskançlığın kol gezdiği sokaklarda frekans savaşlarını yarıştıran bedenlere bak sanki ölümlü değil hiçbir beden sanki sonsuzluğun yılmaz bekçileri sanki hepsi cennette akan kevser ırmağı
oysa taş bile yontulur söz incelirken insan neden açgözlülüğünün esiri olur niye aslını inkar eder vurur alnından yere serer
hepimiz topraktan yaratılmadık mı ismail neyin yarışı neyin neyin savaşı bu illüzyonu bol oyunu bol dünyada
hep beden önde ruh arkada başlar labirent oyunları insan çok tuhaf ruhunu atar bir boşluğa da koşar bedenin haz denizlerine ve yenilir sonunda kalbinin kibrine
toprağın vefasına hayranım ismail üstünde tepinen milyarlarca acımasız güruha nasıl dayanır aklım almıyor nasıl kucaklar onlarca çürümüş bedeni onlarca kemiği nasıl gül yaprağına çevirir
boş verelim yavan gönüllerin eteği yama tutmaz tutsa da işe yaramaz ismail argümanı bozulmuş ruhların doğruluk derecesini hiçbir terazi tartmaz
bize biz lazım şu masmavi gökyüzüne bembeyazbulutlara bak bahar gelmiş memleketime ağaçların çiçek dansına bak
rüzgâr ne güzel esiyor efil efil saçlarımıza geçmişin tebessüm eden aynasına bakalım toprak ne güzel kokuyor güneş ne güzel akıyor
gözlerimde sulu sepken yağmurlar biriktirdim ismail gel hadi birlikte gizli bahçenin sarı güllerini sulayalım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÇİÇEK DANSI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇİÇEK DANSI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Nasıl etkili dizelerle anlatmış şiir ... insanın geldiği durumu ...o hazin durumu. Bedenler önde, ruhlar arkada ne kadar doğru. Hazlar birinci sırada geliyor artık. İçimizi güzelleştirecek yerde, dış güzelliklere odaklı bir anlayış var.
Evet ölüm akıllara gelmiyor. Toprak gibi mütevazı olmak dururken, kibir ilk sıralardaki yerini koruyor ısrarla. Aslında en büyük zararı ilk önce kendine veriyor insan. Sonra bu zarar dalga dalga yayılıyor.
toplum ve değerler üzerine yazılmış bu şiir, şiirin kan kaybından ölmesine izin vermemiş .. ne güzel..
allı pullu sözcüklerin savurganca patlatıldığı ve gelişigüzel savrulduğu bir dönemde böylesi şiirler algılarımızın ve ayarlarımızın kendine gelmesine bir nebze de olsa katkı sağlıyor.
yeterince yakalanmış söyleyiş zenginliği ve manalar zinciri , okuma kültürü ile birlikte değer yargılarımıza ne denli sahip çıkmamız gerektiğinin altını çiziyor.
içinde bulunduğumuz durumun vehametini keskin ifadelerle ne kadar da güzel vurgulanmış.
ne kadar kibirlide olsa bu insanoğlu sonunun bir hiçten ibaret olduğunu hep unutuyor. ölüm denen bir gerçeğin karşısında acziyetiyle ne kadar da zavallı duruma düşeceğini hiç hesaba katmıyor.
insanlığın en temel problemi; ben ve öteki arasındaki çatışmanın doğurduğu yıkım ve hezeyan. ben ve ötekinin bitmek bilmeyen kavgası.. doyumsuzluk, aşır hırs ve merhamet duygusundan yoksunluk.
.... o halde ''kendine gel ey insan! sen kendine gelmezsen eğer, asalet yalnızlığı oynamaya devam edecek''
ne güzel ifade buyurmuş bir şair.
....
tebriklerimle her hali ile içi dopdolu bir şiir okuttunuz.
"ÇİÇEK DANSI" adlı şiiriniz, insanın iç dünyasındaki çatışmaları, doğayla olan ilişkisini ve varoluşsal sorgulamalarını derin ve etkileyici bir şekilde yansıtıyor. Her dizede güçlü bir duygu ve anlam yüklü imgeler kullanarak, okuyucuyu içsel bir yolculuğa çıkarıyorsunuz.
"yılanların gömlek değiştirdiği mevsimdeyiz" dizeleriyle başlayan şiiriniz, değişim ve dönüşümün vurgulandığı güçlü bir giriş yapıyor. Bu dizeler, insanın içsel dünyasında yaşanan değişimleri ve dönüşümleri betimlerken, doğanın döngüsüne de gönderme yapıyor.
"oysa taş bile yontulur söz incelirken" dizelerinde, insanın potansiyelini ve değişebilirliğini vurguluyorsunuz. Ancak, insanın açgözlülüğe ve kibrine kapılmasının bir çıkmaza sürükleyebileceğine dair derin bir düşünceye de yer veriyorsunuz.
"toprağın vefasına hayranım ismail" dizelerinde ise, doğanın insanlara olan şefkatini ve iyileştirici gücünü vurguluyorsunuz. Doğanın acımasızlığına rağmen nasıl şefkatle davrandığını ve insanları nasıl iyileştirdiğini anlatarak, doğaya olan hayranlığınızı ve minnettarlığınızı dile getiriyorsunuz.
"şu masmavi gökyüzüne bembeyaz bulutlara bak" dizelerinde, doğanın güzelliklerine olan hayranlığınız ve umudunuzu dile getiriyorsunuz. Baharın gelmesi ve doğanın uyanışı, umudu ve yenilenmeyi simgelerken, insanın içsel dünyasındaki umut ve iyimserlik de vurgulanıyor.
Sonuç olarak, "ÇİÇEK DANSI" adlı bu şiirinizde, doğaya olan hayranlığınızı, insanın içsel dünyasındaki çatışmalarla harmanlayarak etkileyici bir anlatım sunuyorsunuz. Bu derin ve düşündürücü şiiri kaleme aldığınız için sizi tebrik eder, eserlerinizde başarılar dilerim.
İsmail, dediğiniz kadar tsşkafaysa, gelmez. Kendi aleminde, başka çiçekler suluyordur o şimdi Seviyorum şiirlerinizi, beni rahatlatıyor. Tebrik ve selamlarımla.
hırsın kıskançlığın kol gezdiği sokaklarda frekans savaşlarını yarıştıran bedenlere bak sanki ölümlü değil hiçbir beden sanki sonsuzluğun yılmaz bekçileri sanki hepsi cennette akan kevser ırmağı
Şiirin ana teması, insanın içsel ve dışsal mücadeleleri, ölümlülük ve sonsuzluk arasındaki çelişki ve doğanın güzellikleri üzerine kurulu. İşte şiirin bazı anahtar noktaları:
İnsanın İçsel Mücadelesi: Şiir, insanın hırs, kıskançlık gibi duygularla dolu bir dünyada yaşadığını ve bu duyguların insanları nasıl etkilediğini anlatıyor.
Yüreğiniz hep sevgiyle dolu olsun, kaleminiz ise daima ilhamla yazsın. Duyguları en saf haliyle ifade etmek, gerçekten büyük bir sanattır. Umuyorum ki hepimiz, daha nice güzel şiirlere ve yazılara vesile oluruz. Sonsuz saygılarımla! Gümüş kalpler Gümüş kalpler 22 Nisan 2024 Pazartesi 10:09:48
Nasıl etkili dizelerle anlatmış şiir ... insanın geldiği durumu ...o hazin durumu. Bedenler önde, ruhlar arkada ne kadar doğru. Hazlar birinci sırada geliyor artık. İçimizi güzelleştirecek yerde, dış güzelliklere odaklı bir anlayış var.
Evet ölüm akıllara gelmiyor.
Toprak gibi mütevazı olmak dururken, kibir ilk sıralardaki yerini koruyor ısrarla. Aslında en büyük zararı ilk önce kendine veriyor insan. Sonra bu zarar dalga dalga yayılıyor.
Şiirin final bölümü daha da hüzünlendirdi beni.
Yüreğiniz hiç incinmesin dilerim
Sevgilerimle her zaman