NE BİLSİN TOZLU YOLLARI
Ayak kaybolurdu, içinde tozun
Genç nesil ne bilsin tozlu yolları Yağışta olmazdı, o zaman yazın Kuraklık kaplardı, bizim elleri Genç nesil ne bilsin, tozlu yolları *** Yaya yürünürdü, at, eşek ile Hele o kağnılar, gelse bir dile Koymazdı hiç bize, fakirlik, çile Afattı yağışlar, görsen selleri Genç nesil ne bilsin, tozlu yolları *** Erkenden düşerdik, her sabah yola Öğle sıcağında, verilir mola Bir ağaç gölgesi, sanki karyola Rüyada görürsün, çamlı belleri Genç nesil ne bilsin, tozlu yolları *** Hamaz evi esse, toz kalkar yerden Alnımız yüzümüz, kurumaz terden Yassı ezanıla, dönüş seferden İşte böyle zordu, köyün halleri Genç nesil ne bilsin, tozlu yolları *** O yollarda, yalınayak, koştum ben Derelerde yüzdüm, hemde coştum ben Hızım alamadım, bazı düştüm ben Ne de hoş eserdi, akşam yelleri Genç nesil ne bilsin, tozlu yolları *** Hayıttan keleter, söğütten düdük Kendimiz oyuncak, yapıp büyüdük Fakirlik üstüne, biz neler gördük Yol kenarlarında, yaban gülleri Genç nesil ne bilsin, tozlu yolları *** Yol bazen toz idi, bazen de çamur Mevlâ’dan elbette, gelecek emir Lüzumsuz böylece, geçti bir ömür Ondan dertli öter, sazın telleri Genç nesil ne bilsin, tozlu yolları *** Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ *** HAMAZ EVİ: Küçük çaplı hortum |