İNANAN ÜMİTSİZ OLMAZ
En dar zamanlarında
inandığı Rabbi, dayanağı ümidi olanlar nasıl feraha çıktılar unuttun mu yoksa? Gel hayal edelim şimdi. Farzet Hz.Nuh(as) ile berabersin. Koca bir gemi var ama su yok onu yüzdürecek. Kavmin alayda ... Sende ki ümit az sonra gökyüzünden sağnak sağnak yağmur indirecek. Hz.İbrahim’lesin (as). Alevi gökleri saran bir ateşin içinde. Hasbünallahi ve ni’mel vekil ümidiyle ateş, gül bahçesine döndürülecek. Hz.İsmail’le(as) kurban edileceksin boğazına bıçak değdi değecek. Teslimiyette ümidini yitirmediysen semadan kınalı bir koç inecek. Hz.Musa(as) ilesin, önünde koca bir deniz, peşinde Firavun . Ve sular yol verecek sana tevekkülün ümidiyle, deniz ikiye bölünecek. Hz.Yunus’un(as) yanındasın, denizin içinde . Ve balığın karnındasın. Pişmanlık içeren ümidinle, balığın karnından kıyıya çıkacaksın. Hz Yusuf’la (as) kuyudasın. Kardeşlerinin tuzağında, baba ocağından uzaktasın. Ümit ipine tutunarak saraylara sultan olacaksın. Sevr mağarasında Hz.Muhammed Mustafa’ylasın(sav). Ardında müşrikler, öldürmeye yeminli . ’Lâ tahzen’ ümidiyle yanında en sadık dost. Ağlarını örecek örümcek ve iki güvercin seni bekleyecek . Peki sende ki bu çöküş niye? O’ndan(CC) ümit kesmek yakışır mı inandım diyene? Bilmez misin ? Ümit edene gökyüzü rahmet. Ateş güllerden sepet. Bıçak kesmeyen alâmet. Denizler yol, balık yoldaş, kuyu arkadaş.. Ve mağara sığınak..... Örümcekler setr, haline sırdaş. |