YALNIŞ BİR BAVUL
YANLIŞ BİR BAVUL
Eskiden güzeldi sanki buralar ? Sokaklar lavanta ile yıkanmış gibiydi. Çirkinlikten nasibin almamış evler vardı yanyana. Seniha hep dalar giderdi İlhan İrem çalarken. Necmi Efendi çok sakin biriydi çayını içerken kahvede. Zinnet hanım zevzeklikte birinciydi komşular arasında. Jön Fehmi çok şekerli kadınları seven dallamanın tekiydi. Afacan Orhan’ın Fener Aşkı ve duvarların halini sormayın gitsin. Kör Safiye ise denizi görmemeye mahkum bir kızdı. Peki ya ben ? Kendim olmadıkça,aşamadıkça bazı şeyleri Tüm hayallerim gereksiz ansiklopediler serisinden ibaret . Sevmeye ara verelim dedi geçenlerde Neslihan . Kalbimin tamamı ondaydı belki tüm yıkılışım bundan . Eve götürülen yanlış bir bavul gibi içimdeki her şey. Oturdum ve eski günleri düşündüm. Çuvallamam yetmezmiş gibi Karambole giden birlikteliğin kazası şimdi yüreğim. Oysa takmazdım hiç bir şeyi. Rüzgar homurdansa kes sesini derdi içimdeki gökyüzü. Her şey bir gülüşle başladı,devamı yarıda kalmış bir kitap. Vay beni,vaylar beni ! Anlamak ve anlamamak arasındaki araflarımda Sinir bozucu pazar karalaması gibi tüm sokaklar. Zira ne dilimde tat var ne de yüreğimde coşku. Neye ya da nereye varacağımı bilemiyorum. Aşk bir harlama. Yanıp kül olan bir yığınım. Aşk ,toz konduramadığım koca bir fırtına. Savrulup kaybolan hüzünlü kütleyim. Neyse, Eskiden güzeldi sanki buralar ? Sokaklar lavanta ile yıkanmış gibiydi. ARZU GÜNAL /22.03.2023 |