Yazılmamış ertesine aşkın...
Hey Seyyah! Nereye böyle? dedi..
Dedim "içime!" "Ama herşey dışarda" dedi.. Dedim "Cümle alem orda, girer biçimden biçime! Sende bu geç kalmışlık Bende bu göç etmişlik varken Yazılmamış ertesine aşkın... İflah olmaz bu sevda... Çoktan yitirmişiz o bahar kokusunu Yılkı atların sesini çorak bozkırlarda Keşke dün; Bir çocuk gülüşü olsaydık seninle Saklanmazdık belki bugün korkularda... Şimdi zamanın, şimdiki zamanı ya Hani eskiyen yüzümüzü farkettiğimiz Bakarken yorulup kaldığımız aynalarda Soluk soluğa ve o kırılgan hevesimiz... Sen hiç gelmedin Ve çoktan gittim ben O tanıdık tesadüfe ansızın... Hayırsız bir kararsızın kelamında Bir arsızın, bir sensizin kaleminde De ki nasıl yazılır gitmek? Ah ki sevişmek! masumca Utanır gibi susarak cümleleri Koyarken cebine yaşamın Onlarca katliam, binlerce ölümleri... Nasıl yazılır gitmek? Bir tende çoğalırken eksilmek Bile bile yanılmak olsa da yarın Sana yenilmek... Sende bu acı Bende bu öfke varken Yazılmamış tarihinde zulmün İflah olmaz bu sevda... (Seyyah) |