Öyle mi?
Ağır aksak bir halde yarım yamalak canla
Anıları yad edip yoklamışsın öyle mi? Sanki ilk günkü gibi büyük bir heyecanla O ağacın altında beklemişin öyle mi? Gölgesi hasret yüklü, dalları salkım saçak Cıvıl cıvıl ötüşen kuş mu kaldı uçacak Onca zamandan sonra kim derdi ki açacak İğde çiçeklerini koklamışsın öyle mi? Gül gibi güzelliği yaşamayı reddeden Suçlu ben, günahkar ben budur beni kahreden Kızıl bir gonca iken açamadan solan sen Aşkını bir sır gibi saklamışsın öyle mi? Gözlerin gördüğünü kalpler unutmaz imiş Can cana yaşamayı hiç bir şey tutmaz imiş Gönülden silip atmak meğer ne zor şey imiş Kader deyip feleğe yüklemişsin öyle mi? İnsanlık hoşgörünle Bilâl-i yi öldürdün İçindeki utancın namazını kıldırdın Karanlık gölgeleri üzerinden kaldırdın Kabahat bende deyip aklammışsın öyle mi? ... Bilal Karaman (Bilâl-i) |