ÇOCUKSU DUYGULAR
Çocuğumun gözlerine baktım
Bir türkü gibi Çocuğun siyah gözleri Bakıyor sana Lekeli değil göz akları Kaşlarında Aldatılmışığın Çatılmışlığı yok Öylece bakıyor sana Yok şeytanlığı cimriliğin Vermeğe hazır akmağa İstediğin her şeyi Ve istediğin her yere O çocuk senin biliyorsun Baba diyor sana Babalığı bilmiyor daha Ufak elleri çenesinde Leke yok tırnaklarında Boğum boğum parmakları Tutmamış daha çirkinlikleri Daha bakmamış siyahlara Bakmamış daha kararmış ufuklara Uzanmamış elleri Yokluğa yoksulluğa O çocuk Senin çocuğun Verebilecekmisin Alamadıklarını İnsanları sevmeyi Öğretecekmisin Ona hiç kirlenmemiş Özgürlük türküleri Söyleyebilcekmisin Sonra çocukluğuma baktı gözlerim Karmaşıktı Tek düze değil Salyangoz toplarken ellerimiz Ve satarken Gençliğimize insafsız Kuyumcular çarşısında Altınların sesinde sevdalandık Sevdayla köşe kapmaca oynadık Mecidiye hanında Yıllar geçmedi gülüm Ömür yıllandı Sessiz ve sebepsiz O taşra şehrinin garında Trenler artık çuf çuf lu değil Taksiler kanatsız Artık uçmaz Ak gelinlikli gelinciklerle Tozlu sokakların Sıcak öğlen sonralarında Yitirdiklerine ağlamıyor gözlerim Unuttuklarına Sen yoktun olmadın O uzak diyarlarda Büyürken habersiz kaderinden Oynamadın ilk okulun yolunda Evcilik benimle Bakmadın Beydağının arkasındaki Yedi başlı canavara Susuverdin niye Sende mi saldın çocukluk düşlerini Pencerenden dışarı Vazgeç gülüm Gelmez geceler sarmışken günleri Omuzlarımda olgunluğun Yemiş vermez ağırlığı Su dolmaz Yosun tutmuş havuzlarına hasretin Salyangoz tutarken Ellerimiz ve satarken Gençliğimiz insafsız Sonra kendime baktım çocukluğumun gözleriyle Şimdi bir çocuk olsam Birde kırmızı kamyonum Kum taşısam Taş taşısam Okul sokağında Büyümeyi beklerken Şimdi bir çocuk olsam Çıkarlar hiç olmasa Gülücükler sahtesiz Ağlamayı bilmesem Bilmesem hasret çekmeyi Ölümü hiç düşünmesem Şimdi bir çocuk olsam Birde beyaz uçurtmam Uçursam engin maviliklere umutlarımı Başka diyarlara gitsem Başka lisanlar konuşabilsem Bütün insanlarla tanışsam Bu çirkin dünyaya Bir daha hiç dönmesem Çocukluğmun içinde kayboldu gözlerim Mavi bilyem kayboldu Ponponlu terliğim Ve guguk kuşlu saatim Kayboldu Ah anne.. Nerdesin Ah baba... Nerdesin Çocukluğum kayboldu Bir atlas yorgan Bir kuş tüyü yastık Bir sarı pestil Bir sucuklu lokum Bayramlarım kayboldu Ah sevgilim Ah çocuğum Nerdesiniz Deniz mavisiydi zaman Bir pupa yelkendi çocukluğum Bir sünnet masalında kayboldu Yaşayamadan öpemeden dedemi Kıskanmadan anneannemi Mavi bilyem kayboldu Ve lamba söndü Güneş doğdu Banim de bıyıklarım terledi İsmeeet hadi denize gidelim Anladım ki çocuklar büyüyordu biz büyümeden Çocuklar büyüyordu Hiç bir şey istemeden Çocuklar büyüyordu Düşler Hayaller Umutlar küçülüyordu Çocuklar büyüyordu Evler Ağaçlar Arabalar Sokaklar Ve evlilikler eskiyordu Çocuklar büyüyordu Rıhtımlar Sandallar Çımalar Ve toprak aşınıyordu Kıyılarında Çocuklar büyüyordu Ve ben herşeyimle Yaşlanıyordum Hiç büyümeden Pişman değilim |
Okumasaydım gecenin bu satinde ve bayram arıfesinde göz yaşı olarak sayfayanıza döküllmezdi sözlerim
Tebrikler canı gönülden SAYGILAR
sakli dost tarafından 9/29/2008 2:58:35 AM zamanında düzenlenmiştir.