ÇENGİNİN RENGİ
Çenginin rengi soluyordu
Gece aydınlandıkça Yumurta kabına sığmıyordu Öksüz denizlerim dalgalandıkça Bülbüle küsmek yetmiyordu Güneşle konuştukça Hangi pazubantı Taksam koluma Haçlı olamıyordum Hitlercik Revan seferinden dönmüyordu Kadehleri birbir tüketttikçe Maziden sadece ses geliyor Havlunun içinde yüzümü saklayınca Mendillerimde nakış yok Feraceme kan kınası bulaşmış Kesme taşlarım oyuk Hayatın ayakkabıları büyük İçimden insan silüetleri geçiyor Ben hala çocukluğumdaki teravih namazındayım Küfretsemde Dualarım isyan kokuyor Hangi evrene gitsem Yıldızlarım sönüyor sessizce Ne gerçek malum Ne yalan hayal Giden gitti Biten bitti Sadece dikenleri kaldı Ağlayan bedenimde |