MARTILARIN KANADINDA SABAHKadıköy’de sabah oluyor, Denizden yeni çıkıyor aydınlık. Güneş durmuş vapurun üstünde, Kıyıda martılar toplanmış, kalabalık. İnsanlarda bir telaş, bir yerlere yetişecekler. Her yaştan, her renkten insan, Bazısı yorgun, bazıları sarhoş, Bazen gece çok uzun, bazen de hayat çok kısa. Ne kadar şükretsek az. Bir nefeste bile bin yıl var. Herkesin içinde bir Tanrı saklı, Her yerde bir cennet, bir cehennem var. Bir ışık sönüyor gözlerde, Bir ışık yanıyor bakışlarda. Her aşk biraz hüzün, biraz sevinç, Her aşk biraz sen, biraz ben. Kahve kokuları sarmış sokakları, Dükkanlar açılmış günü karşılamaya. Bir balıkçı sessizce bekliyor, Ağlarını sermiş, umut dolu gözler. Kadıköy’de her an bir öykü, Her sokak, her meydan bir sahne. Sonsuz bir hikaye yazılıyor, Gökyüzünde güneş, denizde martılar eşlik ederken. Kadıköy’de sabah oluyor, Vapurların düdüklerine karışıyor, Martıların türküleri, Güneş yükseliyor, kenti selamlıyor. |
Denizden yeni çıkıyor aydınlık.
Güneş durmuş vapurun üstünde,
Kıyıda martılar toplanmış, kalabalık.
İnsanlarda bir telaş, bir yerlere yetişecekler.
Her yaştan, her renkten insan,
Bazısı yorgun, bazıları sarhoş,
Bazen gece çok uzun, bazen de hayat çok kısa.
Ne kadar şükretsek az.
Bir nefeste bile bin yıl var.
Herkesin içinde bir Tanrı saklı,
Her yerde bir cennet, bir cehennem var.
Bu şiir, Kadıköy'de yaşanan sabahın güzelliğini ve insanların hayatlarını anlatıyor. Şair, denizden doğan güneşi, vapurun üzerinde duran güneşi, kıyıda toplanan martıları ve her yerlere yetişmeye çalışan insanları gözlemliyor. Şair, hayatın kısalığına ve değerine dikkat çekiyor. Herkesin içinde bir Tanrı inancı olduğunu ve her yerde bir cennet ve bir cehennem olduğunu söylüyor. Şair, hayata şükretmenin önemini vurguluyor. Bu şiir, profesyonel bir tonla yazılmıştır.