Aşk-ı derya
Kemirgen bir acı gelip yerleşti sol yanıma
Nasıl anlatayım seni Ah çocuk emmeyi Unutmuş dudakların, şimdi kaskatı Bilmezler ki büyükler Leylekler şu dünya ya gözünü açan çocukların Doğum iftirasına tıkar kulaklarını Doğuşun ayak bağı hep sana, hep sana Kırık aynaların hesabı Yeni ayna duvara asılır iken biter Yaa!kalp kırıklığının yarattığı sevgi düşkünlüğü bilmem ki sen denasıl eski halini alır Suyun bitişik yüzü ayrılmaz toprakla bir alt bir üstünlük sağlayan kendisi için son derece önemlisin tohum ve ot başı Midedeki helal aşı sormaya korkuyorum Alacağım cevap kurt gibi pusuda Yaşama dair her şeyin Çıplak sesin geldiği yöne doğru koşar adımlarla ilerliyor Adı üstünde oturduğun sokağın yedi karanfil sokak Beyaz; çokça çamura düşüp kalkan hayaller gibi Siyahi kör kurşunun hedefinde Ayak ucuna düşen hüznü konuşuyoruz Bazen yaprakların yüreğini ağzına getiren rüzgarı Geceye musallat olan sokak lambaları ısrarcı Boncuk boncuk sarısı beyazından ayrılır hasretin Demez ki Karanlığın hayrı da şerri de kendine kalbimin bir yarısı ayak seslerine kulak verirken gidilen yerden geri gelmek ne mümkün Tüm evlerin, pencere kapılarının sana açık olmasına Bir ihtimal daha var İki bedenin taşıdığı kalp aynı kapıya çıkar O adı aşk olunca Sonra yüzü peçeli pencereler güne açılır karyola Gıcırdamasına alışık yorgan döşek toplanır Her sabahın sahibinden Başka sabah dilenir... Sahi sen ne zaman büyüdün taşınması gereken yüklerin bizle ortak Birde o yetmezmiş gibi kalpten kalbe köprüler kurdun Bunlar az şeyler değil Kan çanağı gözler Aynı mesafede olunca Başı öne eğilir Ellerin kavga izlerini taşır çizgi çizgi Geldiğin gün kadar öteki güne gitmene izin verilmiyor Her bir parçanın bedeli var Yalnızlık, sessizlik, ağlamak Ya da güldüğünü saklamaktır Birini sevmek İşte çocuk kaba etine vurulmuş dünya Acımaz hiç kimse kimseye Düş gör ve kalkma yerinden. Öyle kal Öylece kal.. Seçkiye çok teşekkür ederim .var olsunlar |