Aşk-ı zaman
Sabah sabah Kara kaşlarının göğün ortasında;
toplayan bulutların varoluşu en çok benim ağrıma gidiyor Gözlerimin belki diyeceksin ki geceden kalma mücadelesi değersiz Ettiğim her cümlenin sonuna doğru siyaha kirlenen ışık yıkar ellerini Oysa suçlu bulunuşu çok detay barındırır Aşk olsun isteğim dışında kiri pası ile cezayı ben mi?istedim Kalp sığınakları ve ışıksız tanınmaz ten kokusu nasıl geçer iğne deliği den Ahh isteksiz baharlar isteksiz çiçeğe diz çöker birde yüreğime kara bir hüzün çöker Sevenin tek bir yolu var dizde derman var iken yürümeye denedi damdan damlayan gözyaşı döken taraflardan birinin son hamlesini yaptığı an ile bağlantı kurmak için Üç kağıt, su birikintisine alışık pabuçlar gibidir sevmek bağışık sistemi zayıf çocukların umutları vardi düne kadar Lakin Kuruş aralığında kalıyor insanca yaşamak ne kör heves ;nede cehennemin dibine vuran çığlıklar azalıyor Toprak yutağının ne kadar geniş olduğunu biliyordum da bu kadarını beklemiyordum Kafa karışık kendi tırnağını kesen kainat Suçunun işlendiği tarihten itibaren Yirmi dört ayar gelin kızın boyuna asılma merasimi ağır ilerliyor Ah ölüsü dirisine kıymetli bir annenin feryadı şu kulaklarımızda hiç eksilmedi Kuşlar tüy istilasına uğramış kuşlar başka bir sessizlik içinde Ay asıldığı yerden ayrılır saatler sonra Kısa günün kârı Gökyüzü de tanışık olur öfkeye Yaradılış delilleri görebilecek miyiz diye konuştu o örümcek ağlarını başımıza örenlerye Yenisine başlamış ondan sonra kurulan dökülen seyrindeyim Pazarda pazarlık da Çürük kokusunu severim diyen o badem şekeri seven amcaları kral edilseydi şirinliğe Huriler öteki tarafta sırat köprüsü mahşer yeri geçen geçene bu dünyada cehennem oysa ki Maşallah yeğenime ağlatmış paranın anasını büyük rakamlı ülkelerde okumuş Evi var Yüksek topuklu ayakkabıları Yer basmak ne mümkün fakir adlı oyunu bozar beynin de Kedilerin doğurganlığın insanin insan olan o sevgisinin önüne geçti her kap modelleri aynı evin her köşesinde hayvanla yaşamının içine edenlerin yalnızca bir siyaha beyaz fotoğraf karesine aday bir sevgi olayın yaşandığı ve bittiği kadardır bu sevgi Kağnı sesine tüküren köylü artık takım elbiseli ve yeşil kravatlı iki can sıcaklığı hasreti yokmuş gibi Kat kat tırmanır acı sıra dışı hayalleri koca şehir sesime koşanların ağırlar ya çürük meyve kasasının önünde Yada göğün göğsüne isabet eden dua da Ağlayacak gülenin yalanı seviyor Kuş lokumu kuşların yemediğini biliyor musunuz? ... |