KOZA HAN'DA HUZUR
Tuğlalarla ördüğünde ömrümü kader,
Bilemedim kesme taşlarla hemhal olacağımı... Hatırlı kahveleri, Sevgiyle yumuşayan ruhları... Senelerce... Duvar duvar, oda oda... İlişti tılsımlı kokuların izleri İsabetli sözler kaygıyı durdururken. Sindi avuçlarıma kozasından çıkan kelebeğin çırpınışıyla Hayallerim... Parıltılı dokuma kuşak bağladım yüreğime, Hapsettim sesleri zaman ipine Saymadım geçip giden günleri tortulaşmış Hikayelerin ayrı yaşandığı kallavi yollarda... Uğurlu uğrak noktalarında ulaklar bekler Müjdeleyici avlusundan çıkarken gönül evinin, Gevşettiği ipek saçları ile sebat eder Sedefli eşsiz güzellik Sabırla... Şavkı düşer oracıkta dalga dalga okunan göğe Bir oluşun gelişinin... Yeşil gözleriyle taht kurar işlemeli huzur... Emsalsiz köşelerin derin manaya sürüklediği, Katlı berraklık sarar dua dua Lisanını çözmeye çalıştığı şadırvan yamacında... Sırçalı sevgi yabancısı değil Tereddüte gark olanın Teveccüh de... Enginde kaybolanın varlığa çağrılışında... ✍️ Temmuz 2021 ✍️ Bu şiir Gergef Edebiyat Dergisi Ağustos-Eylül sayısında yayımlanmıştır. |