HASAN'A MEKTUP 21Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ’’Mektup yazdım Hasana, ha Hasan’a ha sana...’’
Abdurrahim KARAKOÇ Şair Abdurrahim KARAKOÇ, Hasan’a yirmi tane mektup yazmıştı, bir tanede ben yazdım, umarım eline ulaşır. Sen köyden gideli dertler çoğaldı Böyükler sağ olsun, veriyor Hasan Muhannete muhtaç fertler çoğaldı Şehre göçü sorma, sürüyor Hasan Kıtlık yağdı doruklardan aşağı Aktı gitti yarıklardan aşağı Ağamızın haramzade uşağı Başımıza çorap örüyor Hasan Umudu arama yittiği yerde Boşuna bekleme gittiği yerde Ufuk çizgisinin bittiği yerde Belki de orada duruyor Hasan Bir akıl bin aklı yenebilir mi? Bin akıl bir akla kanabilir mi? Her akla akıllı denebilir mi? Merak işte insan soruyor Hasan Kırk katır, kırk satır emsali gibi Atam Deli Dumrul timsali gibi Kırk deve, bir eşek misali gibi İşimiz tersinden yürüyor Hasan Karanlık odaklar çekti fünyeyi Bir virüs dolaştı bütün dünyayı Karınca ağacı, mikrop bünyeyi Sarıyor, sarıyor, sarıyor Hasan Batının rüzgârı estikçe yurda Kapanmaz gedikler açıldı surda Ölünce bedenler toprak olurda Yaşarken fikirler çürüyor Hasan Çıplak gezmek en medeni iş oldu Edep, hayâ, ahlâk, namus tuş oldu Beyinler sulandı, kalpler taş oldu Her yeri kötülük bürüyor Hasan Kâmil olan hiç küser mi dostuna? Niye girsin kuzu kurdun postuna? Âlimin öğüdü başım üstüne Cahilin sohbeti yoruyor Hasan Hidayetim güzel günüm olmadı Attığım taş, hedefini bulmadı Sözü keskin bıçak adam kalmadı Gözler KARAKOÇ’u arıyor Hasan Hidayet GEDİK |