BİZİM KÖY
Kelemen’in sapağını dönünce
Tepe başı Totak önü bizim köy. Viran olmuş peğ’lerini görünce Tarihine çeker seni bizim köy. Kara Salim odun etmiş ormanda Arif emi öküz koşmuş harmanda Ferik nine yuğ eğirmiş kirmanda Her insanı, bin bir anı bizim köy. Kimler gelip, sende dünür oldular Kimler gidip, gelin alıp geldiler Kimler kimle tarla, takım böldüler Gölge bize, gardaş yanı bizim köy. Kazanlarda keşkek, lokma pişerdi Meydanında çoluk çocuk koşardı Halaylar da genç ihtiyar çoşardı Sonbaharda düğün günü bizim köy. Muhtar Halil, Hacı Musa bağrında İsmet dayı keçi gütmüş böğründe Niceleri can vermişler uğrunda Mıstık çavuş nerde hani bizim köy. Sorgun düzü yolcuların otağı Yedi hane bir motorun ortağı Çeşme başı, aşıkların yatağı Bir güzele bakar on’u bizim köy. Karşılıksız aşık olan, bilirim Aşkına karşılık bulan, bilirim Elleri böğründe kalan, bilirim Hemi ağıt hemi mâni bizim köy. Galip, Lokman çobanların hasıdır Koyun, kuzu bayırların süsüdür Esen rüzgar, sessizliğin sesidir Hüzün alır akşam beni bizim köy. Abuşlular çift sürmeye gitti mi? Gedikliler ırgat neyim tuttu mu? Memişliler yoz davarı sattı mı? Sende olan bende yeni bizim köy. Eski günler mazi oldu, neyleyim Yeni nesli gurbet aldı, neyleyim Kimi döndü kimi öldü, neyleyim Hasretimin boyu, eni bizim köy. Hidayet’im yağmur çamur yürüsün Yürüsün de toprak kokun bürüsün Unutursam bu bedenim çürüsün Yolun başı, yolun sonu bizim köy. Hidayet GEDİK |