Son şiirimiz
Son şiir, bana son zuhur edişin.
Son gecemiz, uzaktan ellerini uzat, batıyorum gözlerinden, görmediğin taraftan, sessizce gidiyorum. Aklında ismim dahi yok, olsun, son gecemiz. Bana sesinden, hatıra yolla, düşlerimi çekiyorum gökyüzünden. Bilmiyorum, belki başkasında atıyor kalbin. Beni intiharlar kıskandırıyor bu ara, yolumu çiziyorum, suretinden başka bir yana. mutluluğuna şahit olup, mutlu oluşunda mutlu olmak istiyorum. Sen bilmeyeceksin, düşlediğine düş kurarken dökülür bu satırlara, son zuhur edişin kalbime, son gecede sen dökülüyorsun. Bunu bir veda say, birgün herkesin korktuğu yerde görüşeceğiz. kelebeğin kanatlarına dokunuyorum bu gece, yavaşça ellerime bırakır kendini, rüzgarın sesine karışır belki sesin, bana bir hatıra bırak. Sözüme söz veriyorum, nurundan kamaşan gözlerimi, denize döküyorum yakamozda, saçların başka omuza dökülecek. Bana bir daha zuhur edemeyecek sözlerin! Ben şarkıları sesinmiş gibi dinledim, son gecenin bir adım ötesindeyken, anlatmak istediğim herşeyden, aşka hediye yokluğundan, yaz kokusu gülüşünden, sonsuzluğu sevdiren her harfini öldürebilir miyim diye düşüneceğim. Akşamda ve kasımda yürüyoruz, yorgun günlerimiz bize gülümsüyor. başka şehirlerde, başka yüzleri özlüyoruz. Başkalaşan herkesin, unutulup giden herkesin son gecesine hediyemsin, seni ağlayan gözleri kurutmak için, ölümümü biraz daha ertelememek için, sınavımı tamamlamak için, kırık bir ezgide yazıyorum. Biliyorum her satır sadece beni yaralar, her satırı ben anlarım çünkü. Çünkü herşeyin bir sebebi var, çünkü gidişin sessizce katlediyor duygularımı. Kıskandığım günlerim var, resminden ayrı, okuduğum şiirlerimden ayrı, birde okuyamadığım şiirlerim, yazarken silinen senli mısralar. EnEs - İlHan |