‘3 nokta’ 2
Günü belirleyen,
Henüz uyandıktan sonrası, telefona bakana dek. Ya da felaket. Tellal uyandırmıyorsa. Hükmeden tabi var Ve Elinde sur-i bir silahla dolaşmıyorsa sokak sokak. Adım adım. -ben hiç bir şey bilmiyorum. Patlamazsa eğer kan avucumda. Kalpten önce bir evlat var. Sinyalleri, hayal direnişleri ile yırtıyor yelkenleri, Yok oluşların hemen ertesinde. Yankılanıyor yanıyor bazen en çok yıkılıyor O amansız halimin ve müsterih vicdanımın… -- Medeniyet kapsülü, yazısız nice kitap, uykusuz olmaz ise gece Toplumsal bu ay ışığı altında, Yoksa Uyuşan bedenime, zorla hem de! Neden gergin ruhumu ilave/enjekte ediyorum. Masalın en samimi ve masum olanı Azrail iken ve ilan etmişken varlığını ezele ve ebede. ‘Var olmuş ölü kadar hikâye yazılmamışken daha’ Neden! Ve ısrarla bu yok oluşmaya taşınan küller neden bitmez Ya Ali! Madem Aslanı da var. Bu yaratılışta. -- Cennetin.. -ki iliğimize kadar her yerde, hem bu kadar naif hem bu kadar edilgen Saçının telinden ruhunun derinliklerine bu kadar münasip perver Bu kadar hazım kâr Var olmuşluğun mecburiyet evlerinde her ilmekte sonuçta huzura ermek varmak ile Gereğini üstünde yaşayarak değil! Barut kokan hurileriyle (ahh! Cinsiyet ayrımcılığının kalemini icat edenler) -Nefs ile cüzi irade. -maddiyat ve öz Bazen iyi** Mahşer sosyolojisi içerisinde düşünüyorum da; Cehennemden bir mevki öncesi, belki daha zor. - ve çok şükür aşk var iken lisanında, En çok cennetten korkmalı diye. Üremenin duygusal mega boyutu. Vesile olmalıyız bir Can bağışlıyorsak eğer bu alemin her hangi bir köşesinde Nasıl bıraktığımıza bakıp. Hıçkır hüngürüp ağlayıp. Yazık kelimesinin ilhak olma hali. - Rüya önemli; karakteri asla bilinmeyen sonsuz denebilecek akılla izanla Yetenek ile kaygıyla Asla analiz dahi edilemeyeceğini düşündüğüm şu an bile Hayat, kaydı gidiyor ya Her fikir rüyalarda berraklaşır. Görmek değil gözlerin işi. O dokunmak, bozmak. Melbourne’de bu gün lila rengi. -- Doğmadan güneş uyanıyor uyuşmuş sol kolumu yumruk yapıp açarak Ve giyerek kefenimi. Henüz, Varlığını hatırlayarak, yanına geliyorum. --kâbusu olan insanların sevdikleri değerlidir-- Bir de kâbus gördüm. -- Beşeriyetin muhtaçlık durumu ayrı, hakikate ermeyi makbul gören fabrika hataları dışında. Zaten onlar zafer türküleriyle idam edildiler. Ya da Yeni tekerleği bulan insan henüz test ederken, vahşet tarlasına davetin borazanını duyuyorsa Vatan millet yok gayrı. Parçalandı, eti, butu, kursağı Gücün vay! Boyutuna tapınıyorsak Layığı ezmek için icat bulundu. Eşitlik ile pranga birlikte anılıyorsa Anılaşıp, anımsanıyorsa Direniş ve ideoloji sapmalara uğruyor. Feveran eden varyanslar ekilmişse toprağa. Trafikteyim ondan bu korna sesi. Özür dilerim. -- Sosyolizm, hümanizm,etçilim,zeytin yağcı Keyf kederde ise eğer kavgacıyım ruhumla ama idealist olmak mı yoksa hal-i hazırda bir aile babası Dentist bazen. O diş çıkacak gayrı. Sembolizmin ve bu yer küre üzerinde maddenin akımları yönlendirmeleri üzerine Bazen Düşünürüm. Öyle bakma! Tütünüm farklı kokuyor benim Tadım, evrimin karamel çağında Ve silikon kaplı değilse hücrelerim Keder kader değildir biliyorum. Toplum robot olsa… Yoksa Mevlana’ya ne gerek v08 birde v09 olurdu. -- Zorunlulukları, sorumlulukları, sonsuz çeşitliliği (matematiksel olarak mümkün) Uyumun doğaüstü karakterize olduğu; yokluğun bile 1 Var’ a muhtaç olduğu Mutlaksa eğer. Son bahar yoksa bile 3 nokta -- **iyi (iyinin iyelik eki, bazen bir tasma bazen bir tesbih olduğunu utanarak hep Unutmak ile aramak arası, bir kas hareketi) |