Kordon’da Aksam Çayi ve Rosa’nin ElleriŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiir üstad Sezai Karakoç’a onun fikir derinliğine bir çağrıdır.Şiirin sonunda ki eller onun elleridir.Şiirin içinde üç büyük şair; Necip Fazıl, İsmet Özel , Nazım Hikmet’e de seslenilmiştir.Şiirin şairlere seslenişinde isyan vardır.Ütopyalara isyan vardır.Hani herşey böyle olmayacaktı diye bağırış vardır.
Her akşam kordonda denize karşı iki bardak çay içerim.Romantizmi yaşarım.Gerçekten kopuk saatlerdir.Bütün yaralarımı unuturum.O saatlede "mış" gibi yaşarım her şeyi.. Öyle bir akşamda fotoğrafa karışan bir tinerci ile büyü bozuldu. Ve şiirin o bölümü yazıldı.. "Kendimi katınca, değişiyor çehresi Yarılıp içinden çıkıyor şehrin Sönük bakışlı bir nar tanesi. Ya da; İzmir’i dişliyor, elinde tiner Lağıma düşmüş bir tarla faresi. Bin yıl eziyor yüreğim, Bin adam kadar büyüyor çaresizlik. " Ve şair gözlükleri düşünce gözümden, çay kokusunun, keman sesinin, martıların, denizin, akşamım o çıldırtan kızılının, saçlarımdan umut devşiren imbat rüzgarının dışında başka görülmesi gereken şeylerin de olduğunu anladım.... Dilenciler, fahişeler,Tinerciler, yoksullar, hastalar, hırsızlar, sokak köpekleri... orada hayatın her yüzü vardı.. Elimdeki oyuncak alınmıştı sanki..Nilüfer zamanı dediğim zamanlarım çatlamış kabuğundan kan sızıyordu..çaresizlik sızıyordu. Şair gönlümün işine gelmese de bu katı gerçeklik her şey şiirin içinden geçmeliydi diye düşündüm. Çünkü; vardılar, oradaydılar, sımsıcaktılar.. Ben kökleriyle bağlarını, üstatlarıyla yollarını hiç kesmemeye çalışan bir şairim. Bu büyük kırılmayla beraber belki egoistçe, sanki benim, sanki bizim hiç suçumuz yokmuş gibi onlara çattım..Sevdiklerime seslendim..İsmet Özelin dediği gibiydi; "Kargaşa. Ve kolayca yıkılan inançlarım benim, benim en sağlam, en dağınık ellerim. Sabahı nasıl tetikte bekliyorum. Şafakla damar damara nasıl seviştiğini görmek için bilgeliğin. Ve onarıyorum nasıl hızla kendi gücümü. Nasıl bir soylu boşluğa çılgınca kanayorum. Ey yangınlar artığı! Her yangından arta kalan bir şey, her yangından arta kalan gerçek şey çoğalt beni." Okuyan herkese yaralarımı veriyorum. Demeyin insan sevdiğine yaralarını verir mi? verir..En değerli şeyleridir çünkü yaraları şairlerin.. Şiirde kullanılan fotograf orjinal olup tarafımdan aynı gün çekilmiştir.Daha sonra photoshopda düzenleme yaptım saygılarımla
“Sezai Karakoç’a”
Çay kokusu, keman sesi, Kör adam, köz ve duman Pörsük kırmızı bir aksam. Kordonboyu’nda Her şey bir o kadar anlamsız, Bir o kadar hüzzam. Kendimi katınca, değişiyor çehresi Yarılıp içinden çıkıyor şehrin Sönük bakışlı bir nar tanesi. Ya da; İzmir’i dişliyor, elinde tiner Lağıma düşmüş bir tarla faresi. Bin yıl eziyor yüreğim, Bin adam kadar büyüyor çaresizlik. İçtiğim çay değil, Anılarını unutan şehirlerin Anasız yüzü. Deminde tas plaklar dönüyor. İçimde bir yetim gülüyor. Bir yetim gülerken Olana bitene, Bin yetim de sövüyor. Ve inadına severken nasırlarımı Ve öperken Keskinleşen vicdanımı… Kanırtılmış yürekli kızların Aşkımı bayrak yapası geliyor Biliniyor alnımdan sızan yazgım değil Çocuklarım bana taş atıyor Korkuma dayanak Efsaneler ayartıyorum Bıçkın sesler çalıyorum mısralardan -Fazıııl..! nerede ölümsüz gerçek? Neredesin diyorum Köleleri boğduran şair Neredesin Hüznümün efendisi Neresi bu İzmir… II Seslerden dirilmek nafile Sözün hükmü ne..? Ürperten bir derinlik bendeki Kelebekten bir savaşçı öfkesi Sanıyorum bu küçük dalgalar Bir küheylan yelesi. Alt tarafı üç kulaç su… Uçurumlaştıran onu Beynimdeki yasak çiçek, Ve çiçeğin mahrem yerleri. Esmerleşince öteki yüzüm, Üşüyünce gelecekleri simitçilerin Can tanelerimden korkunca, Korkunca uçurumumdan Yalnız senin Ellerinden tutunuyorum. Bu makyajdan çürümüş şehire inat. Oysa ellerin, Ne kadar kaygan ve terli. Ellerin ne kadar hayat? Bile bile, öpüyorum ellerini Bir intiharla gerdeğe giriyor gibi. Kordon’da aksam başka eskimekte Biliniyor Rosa’nın elleri Körfezin dibinde çiçek ezmekte… |
Ne kadar kaygan ve terli.
Ellerin ne kadar hayat?
Bile bile, öpüyorum ellerini
Bir intiharla gerdeğe giriyor gibi. . . .
geç buldum...
>>>>>>>>>>birdaha kaybetmicem inşallah sizi....
>>>duygu,yazım,teknik,okuyuş muhteşem...
>>>>>>><<<<<bu gecemi..Şahan Çoker şiirlerine ayırdım...
Bu gece hiç bitmesin..............