Hiç kusuru yok çünkü çocuk
Ağzına geleni konuşur
Yalnız, ayazlı bir kaldırımda yok olur
Geceden değil, yüreğinden bu koyuluk

Telli duvaklı gelin neden tebessüm etmez?
Kendi düğünü değil mi diye geçirdim içimden
Kararmış hayatlar, zor alınan nefesler
Burası mahşer, bunlarda erken kaybedenler
Yaşı on üç onun, evlendiği adam gün almış yirmi yedisinden
Hangi töre, hangi adet
Hangi kitapta yazar küçücük kızları evlendirmek
Denk gelir belki iyi bir eş, seneler sonra düşüncem
Başkası dokunur keşfetmediği bedenine
Yasal tecavüz serbest
Masallar aşıkları yazar, bense ölüleri
Yaşayamadığı yıllar okunur gözlerinden
Yetim, öksüz vurun bir tekme siz de
Güzellik müzikte, ekleyemedim sözlerime
Küfrettim tüm gün önsezime, rüyam da bile
Ruhumla dolaşırım dünyadan tüm alemlere
Ufkumda sonlarım Huda’nın rahmetinde
Boğazımda yarınlarım hülyamın gayesiyle
Kurtuluş yollarım hakikatin azametinde