SEVİYORUM...Her düş’ ün bir yandaşı var hayatta Düş görmek ne kelime sevdalandınsa bir defa Ve her rengin silik öfkesi şiire biat İnancın kölesi nefrete inat Sevgiyle eşleşen yürek Bense mağdur iklimlerden geliyorum, sevgili Ve mazlum yüreğimdeki serencam aşkın ihya ettiği Yalnızlığın dik kalesi ve dik kalemi Sözcüklerin Melun mahzun gezindiğim şehrin sokakları Ve işte içimde titri gölgemin Tıynetsiz zebanilere mahal vermediği Kuru bedenim kurak ellerim Semiren bir hüzün her şiire düştüğümde yolum Şehre duyduğum aşkın ve acının depreştiği Ne de olsa mutluluğun klimaları devre dışı Bense seyyah bir yolcu sana duacı Sezilerimde saklısın sazın kopuk teline d/okunduğum Mızrabın duyulmayan sesi Nasıl da b/atıl bir gezegen ve yürekler atık dolu Bense düş batağında yalpaladığım kadar olsam da Ayırdığım yanlışla doğruyu Ve bil mukabil, Yenik düşmüşlüğüm aşka Kordan bir gecenin künyesi saklı rüyalarımda Kör noktası evrenin, Evrelerle geçiştiğim bir ömrü Sadık sevgimle sahiplendiğim Bazense yerin göğün kapıştığı Ve bir ömür atladığım her öğün Sancaksa elimde semazen eteklerimden Dökülen binlerce hece Ne taş attığım ne taçlandığım, Acının muhtevasıdır saklı olan şiirde Şiirse en derinde bir bandığım bir içtiğim Kadeh dolusu acı Biçemi ölgün duyguların romansı Kat ettiğim yolsa hep hüzün Balyalarca kehanet Ruhumda saklı asalet Ant içtiğim üstüne kutsal kitabın Ar bildiğim alnımın aklında saklı meziyetim Bazen üslupsuz Bazense sırasız bir ölüme rast gelip Gerisin geri kaçtığım kumaşımsa yumuşak Elbet dokunulmazlığı var ruhumun Ve bedenimin Körleşen gözlerden ırak Sürdüğüm yalnız hayat Yaşadığım kadar seveceğim Sandalım su alsa da batmadım henüz Sadık kaldığım izi değerlerin: Kâh yoldaş kâh yandaş kalemin desturu Istırabın közünde saklı ismim Ve devasa bir lanet çöreklenen üstüme Elbet çıkacağım feraha Elbet yâdımı anıp teselli bulacağım Ansızın vuku bulacak bir mucizedir beklediğim Ve firarım kendimden Oysaki bir yol bulmuştum öncesinde Kendimden kendime Şimdi ise kimsesizliğin tininde Tecrit edildiğim kadar düzenden Afaki olan coşkuma acımı da katık ederken Endişe ve evhamla yaşadığım kadar Dik başlı bir gölgeye de kafa tutarken Hasretin mektubunu yazıyorum Kalemi her elime aldığımda Kanatlanıp uçuyorum Kendimden kendime yol alamasam da Seviyorum gönülsüzce kendimi Gönlümün de ritmine eşlik ederken Aşkın tutulan nutku Ve dinmeyen coşkunun nezdinde Kürediğim kadar ölesiye lanetlenmiş ruhumu… |