SARHOŞ BİLE FARKINDA
SARHOŞ BİLE FARKINDA
Bugün yine uğradım şarapçı mekanına. Kimisi aşk öyküsü anlatıyor, kimisi Cumhuriyetin 100. yılından dem vuruyordu. Ortak noktalarını yakalamaya çalıştım. Tek söyledikleri şuydu; aşk, Cumhuriyet ve Asırlar lideri; Mustafa Kemal Atatürk! Bir diğeri dem vuruyordu; "Demokrasi ve özgürlük, bu ülkeye kolay kazanılmadı!" diye. Benim ise, anladığım buydu ki; Bu topraklar, dincisi, dinsizi, bağnazı, yobazıyla kazanılmış bir yurttur! Peki, öyleyse, birlikte bu topraklarda yaşamak neden zordur? Doldurun dedim. Doldurun da içeyim Kalecik karası, öküz gözü şarabı. Kırmadılar ve doldurdular dolu dolu bir kadeh. İçince şarabı, mest oldum! kendimden geçtim! Ama vazgeçmedim kutsalım saydığım topraklardan! Mustafa Kemal’in bana bıraktığı Cumhuriyet’ten! Birkaç dakika sonra, okundu minareden ezan! Hadi Allah’a ısmarladık! Gidiyorum namaza! deyip, ayrıldım ben oradan! Önce şadırvanda abdest sldım. Sonra girdim camiye. Bir hutbe vaktiydi ki, minderde imam; dem vuruyordu dinden! Dinledim imamın söylediklerini! Üstelik te can-ı gönülden! Söylediği tek şuydu; Taş kaynattı! Aç kaldı ve şükretti! Dayanamayıp da sordum; Peki sonuç ne oldu? Anında cevap verdi! Onlar cennete gitti! Ukalalık bu ya; sordum cennet neresi? Dedi; Cennet benden ötesi! Anladım ki Cennet dediği yer yalan! Döndüm tekrar şarapçı mekanına! Doldurdular bir kadeh. Sonra bir kadeh daha. İçip içip bayıldım. Cenneti arıyorken; Şarapçıda ayıldım! Geride kalan cennet; Meğer CUMHURİYET’ imiş! Geride kalan cennet; Meğer CUMHURİYET’ imiş! Efkan ÖTGÜN |