- Veremedim -
Uzun yıllar heba oldu fırsatlarım kaçıp gitti
Hep sıkıntı hep üzüntü bir gün sefa süremedim El verdiğimden gördüğüm vefasızlık cana yetti Hicranıma harman vurup sükûnetle karamadım. Dediler ki böyle olmaz birazını tut da sakla Dinlemedim hep dedim ki işim olmaz benim tokla Dönüp baktım da geriye gördüklerim zarar akla Neye yarar pişmanlığım kem talihi kıramadım. Ne dünyevî sevda tattım ne uhrevî aşkı bildim Ağlamakla geçti ömrüm ne sevildim ne de güldüm Yollarda geriye düştüm ıssızlarda garip kaldım Bu son demde yâr sevip de yüreğimde saramadım. Gençliğime gafletimi yük eyleyip koya koya Düşünmedim yarınları hüküm Hak’tan diye diye Gündüz gözyaşım gizlerken gece elem duya duya Cesaretle geçmişimden tek bir sebep soramadım. İçerimde sızım sızım aman vermeyen sancımdan Hayatıma yük saydığım beni yoran usancımdan Meteliksiz mertliğimle edebimden utancımdan Gurbet eli yol belledim buralarda duramadım. Vefasızlık denen illet öyle sarmış ki kulları Çıkış yolu arasam da diken tutmuş tüm yolları Çâresizlik fırtınası öyle kırmış ki dalları Şöyle uzansam tutacak bir dost eli göremedim. Unutmuşken ben sevdayı faydası yok ağlasam da Duyulmuyor bir sıcak ses karaları bağlasam da Zorlayıp da hayalleri son umutla çağlasam da Yâr gönlünde sığınacak liman bulup giremedim. Nefes bile aldırmadan günlerim oldukça heder Bütün yollarımı kesip bezdirdikçe beni keder Gülmeyi haram ederek ağlattıkça zalim kader Zerre hayrı olmaz deyip bir çift gözü aramadım. Azgın ruhumun çoğalan benek benek kirlerini Silemedim sevabımla yeksan edip surlarını Nereye baksam gördüğüm hakikatin sırlarını Sayfa sayfa ezberleyip kıt aklımla yoramadım. Boşa harcadığım ânı cahilliğime sayarak Günahkâr bedenimden bütün hırsları soyarak Ol neylerse güzel eyler Yüce Mevlam’dır diyerek Kutlu yola baş koyup da ben menzile varamadım. Unuttuğum hasletlerim şimdi aklıma geldikçe Hatalarım birer birer karşılığını buldukça Sorguladığım ecrimden ruhuma azap doldukça Sinem üzre yumruğumu adam gibi vuramadım. Burhan’ım sor beni vuran nice hazin borandır ki? Usanmadan inim inim dört yanımdan vurandır ki Gönül bahçemi kurutan öyle kıtlık kırandır ki Bu ibretlik garabete hak ve mana veremedim. (09.09.2008) Burhanettin Akdağ |