Bekle Gitmiyoruz
Beni kedi gibi sarsana
Biraz bebek kokalım ikimiz Tüylerini aya damlatarak giden geyikler Yarınlara bakma zamanında aynalar Hikayesiz kalmış susuz analar Beni bebek gibi sarsana Köprüden sarmaşık inerken Kör arabacı seyyahlara yetişmekte Atlastan bir kedi kondu parmağına Öpüldükçe eğiliyor kulakları Yaşamak onunda umrunda Yalçın bir kalyonun leventleri İmbad kavurduktan sonra dudakları Gelen sancakları selamlaya selamlaya Kırmızı bir şimal gecesi Babalara sarılmış tüm kasırgalar Babalara sarılmış ağrıyor kalbi Sina yarımadasını geçen tüm acılar Kedilere sığınıyor Riya akar ve donar göğün katında Bırak belki ben haykırmalıyım Değil haykırmaktayım ve kesin Susmakta olan Susamakta olan kim varsa Kıvrılıp yatıyor Yastıklarındaki kör kuyularda Gözleri kör değil görüyor Kulakları sağır da değil Beş duyu organı değildi mesele Tek duyum organı Can duyumu yüklemeliyiz Biteviye, soluksuz Atlara binip yeşil çayırları sevmeli Gül bahçesinde Hafız’a Pervaneye ve şeydaya Ne diyeceğiz ? Aşkı bu kainatta öksüz bıraktık Sevda bari muradına ersin Yalım yalım içimizde güneş doğarken Aynı mevsimin tomurcuğu olmalıyız Hep beraber çiçeklenmeli Çiğ damlasına, peteklere Sevda kuşunun kanadına Adımızı yazmalıyız. Güz doru atların yelesine değdiğinde Gözbebeklerimle kamçılıyor olacağım Karanlığın ülkesine Sen elinde bir beyaz zarf ile gelmelisin İçinde muştu ve pas kokan Dillere pelesenk mani ile Ruhumuza değmelisin Bekle sevgili Gitmiyoruz... |