RüyamdaRüyamdaydın dün gece. Hayli zaman sonra ama niye? Muhtemelen bilinçaltıma kodlanmış binlerce kişiden biriyle El ele, dizdize, gözgöze. Kıskandım. Hem de nasıl! Bunca zaman sonra canımı yakabiliyordun. Artık aşkın içime nasıl işlediyse! Bazen ne kadar istesem de gelmezdin gözümün önüne. Dilimin ucundaydı intizarım vefasız hayaline. Sesini arardım bazen susturulmuş mazimde. Sanki aramızda binlerce sene mesafe, Ağladım. İçin için yandım. Birileri ömrüne sığdıramazken sevdasını, Başkaları unutmayı nasıl beceriyordu. Artık nasıl sevmediyse. ::::::::::::::::::::::::::::: Altı yıl, İki ay, Yirmi gün. Saydım. Bu rakam çıktı. Yani bunca zaman ne yüzünü gördüm ne sesini duydum. Unutulacağım malumdu, biliyordum. Ya ben nasıl unutacaktım? Yokluğuna nasıl alışacaktım. Bitti sandım. Aklımca başarmıştım. Ta ki dün geceye kadar. Dile kolay Altı yıl, İki ay, Yirmi gün. Meğer ben, hala gittiğin yerde kalmışım. Varlığın varlığımı artık nasıl işgal ettiyse. ……………………………………… Bazen insan hakikati bilir. Bilmesine bilir de bildiğini yüreğine anlatamaz. İşte o malum kapıdayım. Biliyorum, kapı aralık. Ardında derin bir karanlık. Ve ben korkuyorum. Sevgili çağırıyor beni. Gözlerim gözlerinde, Cesaretleniyorum. Giriş o giriş… Sonrasını hatırlamıyorum. Ya da hatırlamak istemiyorum. Deseler vuslat niyetine öylesine aşıkmışım. Onca vakit gelememişim kendime, Artık sevgilinin nazarı nasıl deydiyse. Rüyamdın dün gece. Bu saatten sonra sahip olabileceğim tek mutluluk. Sanki bir giz sıkışmış özlemime. Ama tanımadığım biriyle Ellerin onun ellerinde Gözlerin onun gözlerinde Bilsen nasıl kıskandım! Yıllar sonra hala canıma okuyabiliyordun. Artık sevdan ruhumu nasıl eline geçirdiyse! TmR 12.10.2023 |