KüÇüK MuTLuLuKLaRkadın mahmur bakışlı bir sabaha daha uyanmıştı önce kalkmak istemedi yatağından onu zorlayan hatta inadına kalkıp temiz havayı doldurmalısın ciğerlerine diyen bir ses kulaklarını linç edercesine bağırıyordu adamdı bu haklıydı kadının yoksa kendine geleceği yoktu çünkü hemen boşluğa bırakırcasına vazgeçebiliyordu her şeyden en çok da kendinden uzun uzun baktı aynadaki suretine karşısında gülmeyi unutmuş bambaşka biri vardı hemen gülücük doldurdu dudak kıvrımındaki gamzelerine hah tamam şimdi oldu dedi birazdan on kilometre yürüyüş yapıp taaa içerlerine adrenalin doldururdu doğadaki ördekler, martılar, kuğular, güvercinler sayesinde meselâ dün eis cafede en mutsuz anında bembeyaz kelebek nasıl da saç tellerine konup hüznün yangısından öpmüştü küçük mutluluklar biriktirmeye devam dedi kadın birike birike dağ olur hıçkırıklarıma derman olur bir de adam tutarsa gökyüzünü tam ortadan ikiye bölen ellerinden yazgısının yetmiş ceddine miras kalan acısını da dindirirse hayat ona da minnacık tebessümle gülerdi belki çünkü adam onu hep güldüreceğine söz vermişti bir zamanlar gerçek masalın en gizemli yerinde aşka kanatsız uçarken kadın. nagihan |