Hayat'ın Kadını
bir zamanlar vücutlara sürülen
cezbedici kokuların rüzgarla ve terle solması gibiydi gözlerinden akan damlacıklar bir belgesel gibi akıp giden hayat’ın son kavşağında kalabalık bir yerden geçerken herkesin onu fark etmesini mi özlemişti bu hayat’ın kadını erkeklere sunduğu kokuların günahkarlığında titrek parmaklarla ve eskitilmiş bedenle pişmanlıkları yüzüne bürünmüş maskeyle belki başarısızdı aşksız geçen yıllarda bir film şeridigibi akıp giden hayatı ve yaşamanın anlamını arayan bir kadın peki boşuna mıydı yaşamak… gözlerindeki hüzün dışında hatırlanacak hiçbir şeyi olmayan bir kadın… |