aDıNı SeN KoYgün biterken mandalina kokusu sinmiş parmaklarınla suda yüzen kalpli mumu yaktı kadın uykusuzluğuna level atlatacak anasonı çayını pembiş fincanına özenle doldurdu bir yudum bir yudum daha sonra saçlarını nazikçe Ayetel Kürsi okuyarak taradı bütün gün biriken gam , keder sular seller gibi aksın diye özlemlerini dolunayın kirpiklerine astı altına not düştü "adamım dolunayda aşk başkadır " çatladı ansızın ekim narları gözlerinin çukurunda kadınn anadolu’m anası misâli böğrüne vura vura bir şiir döküldü dudaklarına sinen sonbahar güneşinin ayazından kor gülüşlü şimşekler çaktı yetimliğin ana vatanında hıçkırıklarını gamzelerinin domina taşları arasına gizledi kadın tek nefeslik sevincini binbir parçaya böldü adam da her tanesinden nasiplensin diye adam boylu boyuna uzanıp anıları resmetti aşkın puzzlesine çırılçıplak soydu yıldızları samanyolunun gizemli ülkesinde göğün gül ağaçlarının gölgesinde soluklandı iki beden nefes nefese öyle yorgunlardı ki uyuyup kaldılar vuslat masalının el değmemiş kentinde düşleri büyüdü ikisinin aynı gök yüzünde kadının buğday başağı saçlarında anadan üryan gülümsedi papatyalar adam bulutları taşıyan gözlerine dokundu avuç içleri bütün okyanusları yuttu sessizliği eskimiş balıkçı teknesinin radyosu bozdu akortu biraz bozuk biraz da gıcırtılı bir ses ruhu okşuyordu "eller ayırsa bile, yıllar ayırsa bile yollar ayırsa bile biz ayrılamayız" nagihan |
Merak uğradı sanırım
okurken de hayal ettim tüm evreleri
yaşıyor gibi hissettim öyle güzel anlattın ki
sonra baktım az sonra kararacak hava
unutkanlığa sarılmamak için
hayalden de vazgeçtim
ikinci kez okudum
yine nefistin 🤗