Ustayı istasyona bırakır bırakmaz
Soluğu Moda’da aldım..

bir avuç beyaz leblebiyi de
yemişçiden..

Çayı da kapalı çay bahçesinden..

Sonra bir leblebi
Bir leblebi daha
Denizi seyrede seyrede
Yağmura baka baka

Kıtır kıtır 
kese biçe
Un ufak ede ede

Simit delisi çayı
leblebiyle kandıra kandira..

Az öz sade alelade..
Huzur bu degilmidir
..
Küçüķ şeylerden mutluluk

Zatem güz gelmiş
Bahar bitmiş buruk içim

Göç bitmiş aylardan ekim
Demirbaş uçanlar dışında

Yetmiyormuş gibi
Havada bir kuşsuzluk hakim

Mavi deniz gökyüzü gibi
bakınca yakın

Aslinda çok uzaklarda gibi ..


Göç kuşları rehavet içinde
Afrika sıcağının kollarında oh miss.


Yakın veya uzak olsun..

Böyle delicesine severken  ben
Maviyi
Gönlüme düşen ferahlığı izah edilemez..

şu daldaki
Balı yaz gibi olan incir çiçegine bakarken kanım kaynıyor..

Al kalemi eline yaz gibi..


İçimin pırpırlığı gitgide demlenme haline dönüşüyor burada

adımlarımla daha uyumlu olarak
Kadıköy sahiline yürüyorum .

Mehmet efendi kuru kahvecide kapı duvar..
Balıkçılar çarşısı eskisi kadar kalabalık değil

Islak burunlu alfanso  yine
tezgah yanında paralarken balıkları
gafil avlanıyor balıkçı ışığının altında.

Satıcının  yüzünde de
Nemrut karşıtı bir gülümseme  hasıl

Al kalemi eline onuda yaz gibi..;)


Moda da nerde okudugumu hatırlamadıgim...

Tekerleme gibi cümleleri çeviriyor dilim dönüşümde
Nedensse

todo moda santiago del estero
tado mado santiago deli estero
Todo modo son tiamo gel estero:)
Neyse karıştı mi ne..

Keyfim ben ve de kederim
Gidiyoruz öyle böyle


Bu çağda ahenk mi nerdeee
Fazlası zaten delilik..
...
Tadımızi pembe tutalim yeter..
Krepe yapılmış  pamuk şekeri gibi..


Todo modo son tiamo el estero:)

..