An gelir... BENİM... /sonum/ olursun..
/... an gelir...
öyle derin bir çığlık atar ki yokluğum ... kederinden benim olursun ... / ah can, sahip çıktın yıldızsızlığına, oysa sana ait değildi bu kapkara geceler diz boyu gece sinerken saçlarına bugünü duydum sessizlğinde, yarını ölmüştü... kimsesizliğe saçıldı umutlarım... gördün mü? /..ağlamak ne basit bir eylem oluyor şimdi bacası tütmeyen bir evde emanetken sıcaklığın../ gittim mi geldim mi hiç bilmedim iki şarkı arası, bir dudak payı çelimsiz bir sızı içimde bir varmış bir yokmuşlar da ziyan oluyorum mavi mavi susuyorum sana, yine de siyaha hasret kalıyor özlemin.... bir yara daha açıyorum içimde, sana değmeden...... çok sesli bir sakinlik sardı (h)içimi aldığım hiçbir nefes "sen" değil, "senden" değil yanılgılarıma teğet geçiyor sensizlik tenime dokunuyor, ama ben hep "sen" kokuyorum.. anlasana! en büyüğü içimdeyken, senin yalanların beni neylesin?... bilmediğim bir gözyaşına, sesimi düşürdüm ben! benim olmadığın kadar "senindim", duymadın... firarım cana.. bozulan, kırılıp dökülmenin mecazi anlamı olmuyor zaman! asiliğini soyun üstünden! inan ki hiç doğru değil zamanlaman.... ........................üzerime ..................çığ .........düştü............ dudağımda bir ÇIĞLIK! /... an gelir.. öyle derin bir "es" verir ki yokluğun ... kederimden sonum olursun .../ ASKOZLEM Fasl-ı Mai’08 |