Güneşin adımlarımız altında ezildiği çocuklardık...
Gözlerin mevsimlerin aynasıdır
Gülüşün eskik ama Bir yol biliyorum Kendimi asmak imkansız olan Güneşin adımlarında kaptan olduğu Bir temburdur özlemlerime vurgun Denizde bir sürü mum dikerken Yelken çizilmis duvar gibi Ağrıyor bendimde Nasırlı ayakları asumanların Esması varken dolunayda bir gecenin Son/baharım sırdır irkilmişliğine Ve korkuların dili olsa Belki üşengeç bir kaleme değerdi Ayni tabloya tuval vuran Bir kelama aşkla bakarken Gözlerim mevsimlerin aynasıdır Işıklar çöktürün lambası sönük On kardeşlik sütunlarıma Ve yığınık sefkatinizi üzerine Dibinde korkuların sırtüstüne değmiş damlarda ve de çamurdan Sevişmelerde aynı karanlığı sokulmus depremlerle esrarlı bir tomurcuktur dünyaya gelen belki de Ana karnında hasretlerin D/okunduğu sır gibi İrkilmişliğinde ruhunda kalan Dilimde zar ilâ K/ayıp kalırken sözcükler Kendimi asmak imkansız olan Güneşin adımlarımda çocukluğa hasretken Koyun koyuna gider Taşlarımda bir kovuktur dünya Yorulmuş ve de serpilmis rüyadır askıda kalan bir çay gibi Güneşin gölgemizde adımlarımızın altında ezildiği Ezgin Ve de yorgun kalan... Gezgin imgeler... |