YİNE GURBET MEKTUBU
Hatırlar mısın ilk geldiğim o günü
Berlin Soğuk iki şubat akşamıydı Doğu batı problemlerindeydi zaman Nasılda heyecan sarmıştı yüreğimi Gurbetin kahrı henüz çökmemişken Karlı kış akşamlarında korkulu yollarda O akşamda sulu sepken serpiştirirken saçlarıma Yüz yıllık mekanlara atıyordum valizimi Henüz baharı yaşıyordu duygularım Ama daha ilk günler Çökmüştü içime sılanın hasreti Önce koşmayı öğrendim sabahın beşinde yollarda Sonra saymayı makina başında artık günleri Akort çalışmayı makinalarla yarışmayı da Seni unutur muyum Frankfurt Az mı koştum sokaklarında Caddelerini az mı aşındırdım Yetişeceğim diye işe Sanki maraton koşucusuydum Sabah beş koş Akşam altı koş Hiç durmadan çalış çalış Ama kurumadan yanaklarımda yaş Çocuk hayallerimi düşlerken henüz Çocuklarım tuttu ellerimden Sonra çok erken gittiler derken Yüklediler onlarda hasret yaşlarını gözlerine Yılları saydılar umutlarla Özlemlerle beklediler beni Bitmeyen umutlarım Dinmeyen gözyaşımla Parke taşlarını saydım sabah akşam yolların Saklayın gayrı anılarımı Tek tek sayın Sokaklarınıza döktüğüm yaşımı Armağan ediyorum Harcadığım tüm gücümü sizlere Bin bir türlü renk renk çiçekleri Açan bahçelerinde Benimde suladığım gözyaşımda Belki filizlenir bir şafakta Dallarında açar siyah güller Yayılır doğudan batıya Gecenin suskun korkulu karanlığında Berlin’den Frankfurt’a kadar Yıllar yıllar ne dosttunuz, severdiniz bizide Sonra bitti dost işçi Şimdi artık Diyorsunuz ki ’hadi dışarı’ Elveda elveda artık sizlere Bütün hatıralar diyorum Çok ararsınızda Bulamazsınız biz gibi dost Hadi kalın siz yurdunuzda Vatanım benim tek yurdum Türkiyem ! Türkiyem ! Günay Koçak 10. / 9. / 2023 |