KÖPRÜ YOKTU BOĞAZ'DA...Bir zamanlar bir yar sevdim Beykoz’da! Fatih, Beykoz, gide - gele yoruldum… O zamanlar, köprü yoktu Boğaz’da! Eğri büğrü dolaşırdım, doğruldum… Âşıkları sevmiyordu, pek her kul! O zamanki sevdayı gel ara bul… İstanbul mu, yoksa kız mıydı makbul; Kızdan önce, İstanbul’a vuruldum! Yirmi kuruş, otobüsle Karaköy! Bir yirmi de vapur için cebe koy… Paran yoksa dersin ki oy anam oy! Pasom vardı, bir köşeye kıvrıldım… Telefon ne elde, ne de cepte var! Bir jetonun, bir selamı zor savar… Evde baba varsa, kapı taş duvar! Boğaz’ın sert rüzgârıyla savruldum… Ele bakma, gel gönlüme gir, kurul! Yeter ki sen beni, et hüsnü kabul! Senden başka, kimim var ki İstanbul! Kandilli’ de, bir masaya kuruldum… Rüya gibi geçti, o birkaç hafta! Bir Avrupa, bir de karşı tarafta! Boyumu çok aşan onca masraf ta; Sular aktı, ben de aktım duruldum… Hafta yedi, tatilse bir gün Pazar! Yolsuzluktan, oldu tüm bu ah-u zar! Şimdi, bekler bizi her gün lalezar! Aşkı sildim, İstanbul’a sarıldım... İstanbul-1967/Antalya-1985…İLK YAYIN İHYA.COM Resim: Boğaziçi köprüsünün henüz yapılmadığı yılın anısına... Halil Şakir Taşçıoğlu ÜSTATLARDAN: Gide gele hep yollarda aşındım Her gün böyle dertten derde taşındım Oturdum da hallarımı düşündüm En sonunda defter gibi dürüldüm..................................................İYİ OZAN Gün doğarken sabah sabah neşeme, Alışmıştım senle hızlı yaşama, Deniz kızı tavrın, beni köşeme Yavaş yavaş itti, senden sürüldüm........................birisi.(zekeriya duman) İstanbul güzeldi sen daha güzel Sevdalar yaşanmış ezelden ezel Benim sevdam elbet hepsinden özel Ayrı kaldım yaşamıma darıldım...................................................Suat Zobu ___________ Bazı zaman olur; gönülde izdir, Geçip gitmişse de sadâsı tizdir. Yâr, yâran kim bilir hangi yerdeler?, Hayâlde yaşayan, bir taze gizdir......................................................Aksakal Nice beğler at koşturdu bağrımda Ayasofya, Eyüp iki böğrümde Nice soysuz tekfur öldü uğrumda Türklere yâr olmuş nazlı pulum ben Fatih’in fethettiği İstanbul’um ben…..........................Nurgül Kaynar Yüce |