3
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
645
Okunma
İki yol arasıydı dudaklarının kenarında düştüğüm kıvrımlar
Sen her güldüğünde benim için yeni kuyular doğuyordu teninde
Dibini göremediğim, duvarlarında sesimin yankılandığı kuyular
Bazen düştüğüm boşluklarından çıkmak istemeyen ben
Bazense omuzlarımın dikliği ile asil şahlanışlarım
Her duygunun dibinde ve zirvesinde olmamı sağlayan sen
Yeni bir doğuş gibi bir bebeğin teninde uyanıyorum bu sabah
Sesini duyduğum her an ömrümden ömrüne yol oluyorum
Hayatın zorlu kavşaklarında avuç içlerimde taşıyorum hissimi
İçsel düşüncelerime hakimiyet kuruyorsun sen
Benim, burdayım der gibi
Her zerremle sendeyim hissi oluşuyor birden
Hasretin sancılı gecelerime hükümdarlık kuruyordu oysa yokluğunda
Nefesimi zorlayan bir serzeniş isyanımla birleşen
Göğüs kafesime sıkıştırılmış senli bir sürü cümle
Dudaklarıma değmeden infilak ediyordu binlerce kez içimde
Hayaller, nice hayaller vardı kurduğumuz vuslat kokan gecelerde
Anlaşılamamanın çaresizliği ile yanıp tutuşan bedenim
Ruhumun harında ankaya dönüşüyordu işte
Küllerimde izlerin, yüreğimin orta yerinde gözlerin
Dikiliyordu karşıma onca zamandan sonra
Aynı his, aynı heyecanla dokunuyordu sesin sesime
Katışıksız saf bir muhtaçlık ile ruhum teslim yine sana işte...
D.K.
5.0
100% (13)