Kimliksiz bir sevdada unutmuşum adımı
Zecir bir karanlık sızıyor içime
Aklıma yuva yapmış tenha gelmelerin Ve hiç gitmemişçesine bu kekremsi his Uluorta sarıyor beni bensizliğime Güneşi göğsünde uyutan çöle inat Ayın parçalanmış yüzünde gördüm seni Lerze bakışlarından damıtırken şavkını Kimse duymasın diye… Dudaklarımın arasına kundakladım adını Oysa… Meskun mahallerde pusu kurmuş gözlerin Saçların barut dolu, tüfek çatmış ellerin Serçelerde ürküp kaçtı çalılarımdan Epeydir sahilimde görünmüyor martılar Sandım ki… Develer denize, martılar çöle ulaştı Ebabiller göğe çarptı da gök yarıldı Babil yıkıldı, kule üzerime devrildi Deniz yarıldı da Musa görüldü sandım Meğer; esrik bir düşte, hiç’lik kundaklıyormuş niteliğimi Nasıl oluyorsa; kimliksiz bir sevdada unutmuşum adımı |
kimliksiz bir uçurumdu..
bilinen,bilinmeyen, bilinip de saklanan ne varsa
derin bir hiçliğe
kayıtsızca omuz silkiyor.
''Sandım ki…
Develer denize, martılar çöle ulaştı
Ebabiller göğe çarptı da gök yarıldı
Babil yıkıldı, kule üzerime devrildi
Deniz yarıldı da Musa görüldü sandım''
hadi buyur burdan yakın..
şu dizelerlerdeki zerafet ve imgelemeler
başka hiç bir söze hacet bırakmıyor.
eyvallah Semih'can şair.
yürekten tebrik ettim.
selam ile