DÜŞÜN Kİ ÖZGÜRLÜK ATEŞİYİM
Düşünki yitik bir ömrün sayfasındayım
Bir tren garında, elvedasız ayrılıklar gibiyim Göç etmişler benden, bir başıma kalmışım Üstelik firariyim, kaçağım yani Hangi yana dönsem yüzümü, kızılca kıyamet Hangi yana baksam kör karanlık Kaçanda oldu er meydanından, vurulup düşende Birde ben kaldım, göğsümde soğumuş kurşunla Düşünki eli kelepçeli bir mahkumum Gözleri bir çift mavzer, gözleri intihar Sırtımda sayısız yara, yüreğimde koca bir hüzün Ardımda kalan, zıpkın gibi delikanlı bir gençlik Ve kulaklarımda yaralı bir militan iniltisi Yağmalanmış türkülerim, vurulmuş şiirlerim Ve düşlerimde büyüttüğüm,esmer yüzlü çocuklar Ki gülüşleri hala kanar, çatlamış dudağımda Düşünki mahpusum, demir kapılar ardında İki satır arası, bir mektup özlemindeyim Kursağımda iki dirhem umut, birde sigara dumanı Dili yasak olanın, yangını büyük olur, kavgası büyük Biliyorum bir gün mutlaka doğacak, güneş Aydınlancak karanlık hücreler, kör zindanlar Düşünki özgürlük ateşiyim ve güneşe koşuyorum Ardımda milyonlarca kekik kokulu çocuklarla Beşir Çitak |