SENBENO (2)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „Gezi Direnişi sırasında başı dara düşen, polis ablukasından çıkamayan direnişçiler Twitter’dan “Allah’ını seven defansa gelsin” mesajıyla birlikte konumunu atıp destek isterdi. O bölgeye yakın olan kitleler can havliyle desteğe koşardı.
İstanbul’un göbeği Taksim’de başlayan direniş dalga dalga tüm Türkiye’ye yayılınca dönemin başbakanı Erdoğan’ın “Çatlasanız da patlasanız da oraya Topçu Kışlası yapılacak” demesine rağmen oraya o kışla yapılamadı. Kaz Dağları’nda Alamosgold firması binlerce ağaç kesmiş, bir o kadarını da kesmeye hazırlanırken sivil toplum örgütlerinin, çevrecilerin, sanatçıların ve siyasilerin konuyu gündemde tutmasıyla şirketin ruhsatı yenilenmedi. Akbelen’de günlerdir kadınlar, çocuklar dahil bölge halkı ağaçlarına sarılarak Limak Holding’e karşı direniyor. Sadece Limak’a değil devletin üzerlerine saldığı güvenlik güçlerine de... Televizyonlardan izlediğimiz göz yaşartıcı görüntülere “vah vah!” deyip, sosyal medyadan “Diren Akbelen!” demekle bu işler olmuyor. Muhalefet milletvekillerinin basın toplantıları ya da soru önergeleriyle de Akbelen Ormanı kurtulmuyor. Muhalefetin kendi iç sorunlarıyla boğuşması ormanı yok eden şirketin de işini kolaylaştırdı. Bizim mahalle için de siyasi dedikodular, polemikler Akbelen’deki direnişten daha cazip geldiği için Milas halkının sesini yeteri kadar duyurmadı. Hatta dün Kılıçdaroğlu’nun Akbelen’e gitmesini bile yadırgadı. Bir muhalif kanalının sunucusu haberi sunarken “Niyeyse Kılıçdaroğlu bugün Akbelen’e gitti” diye söze başladı. Kılıçdaroğlu’nu eleştirecek ya!. Oysa “Günlerdir Akbelen’de tek başına direnen bölge halkının sesini geç de olsa duydu ve nihayet geldi” dese yerden göğe haklıydı.“(29.Temmuz.2023 Cumartesi günki Cumhuriyet Gazetesi’nde sayın Miyase ilknur’un VATANINI SEVEN DEFANSA GELSİN!.Köşe Yazısının başından aynen alınmştır. Yazının tamamını lütfen okuyunuz.)
„Kömür zehirdir,
yanınca, artık gazını dışarı salınca -yani (CO²)Karbon dioksit’i- havayı kirletir! İkincil olarak havaya saldığı Meta nGazı zehiri atmosferi deler, bu delikten içeri korunmasız güneş ışınları girer ve „Sera Etkinliği“ denen, atmosferi mahveden bu oluşumun adı „İklim Kayması“ yada „Küre Isınması“dır ki yokeder doğay! Sıcaklık artıkça, ormanlar kesilip yada yanınca, atmosfer dahada delinir, dünya’ya korkunç bir kuraklık başlar, „Sığınmacı“ dediğimiz insanlar bereketli ülke kapılarımıza gelir.“ Oysa Senbeno, ağaçların yeşil yaprakları havadaki bu pis gazı bir güzel geceleyin emip-süzer-temizler. çünki ormanlar doğal bir filitredir ve sağlıklı hava üretir. Karadeniz kıyılarımızda rüzgar püfür-püfür eserken, Akdeniz ve Eğe’de kıyılarını güneş o kadar cayır-cayır yakarken… Hangi geri zekalı(*) ve de niye; „Kömürden termik enerji üreteceğim!“ diye, keser ağacı, çoğaltır bu öldürücü gazı? (*) Bu soruları soran Senbeno’nun anlamını bu dizinin ilk şiirinde bulabilirsiniz. |