„GÖÇ İDARESİ BAŞKANLIĞI’NDAN ÇARPICI AÇIKLAMA ; SIĞINMACI SAYISI 5 MİLYONA YAKLAŞTI.
Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye genelinde sığınmacı sayısının 4 milyon 893 bin olduğunu açıkladı. Sığınmacı sayısının 5 milyona dayanmasıyla yurt genelinde 1169 mahallede sığınmacı sayısının Türk yurttaşı sayısına oranla yüzde 20’yi aştığı ve bu mahallelerin “yabancı kaydına” kapatıldığı da bildirildi. Söz konusu mahallelerin 54’ünün İstanbul’da olduğu belirtildi. Öte yandan Hatay’da, depremden sonra, sığınmacıların şehir yaşantısını olumsuz yönde etkilediği de gözlemlendi. Yurttaşlardan edinilen bilgilere göre, Suriyeli sığınmacılar sokaklarda park halindeki araçlardan haraç alıyor. Haracın yanı sıra otopark işletmeciliği gibi sektörlerde ise “tekelleştikleri” belirtiliyor.“ (18.07.2023 Aytunç Ürkmez’in Google News’deki haberinden aynen alınmıştır.)

Yağmur yağar
bereketlenir topraklar,
şenlenir, neşeleşir doğa.
Ama sen
Kontrolsüz akan suyu setlemezsen,
fazlası
büyüye-çoğala,
sel haddine vara,
cezalandırır insanı;
„Korumayan kendini,
hakkeder felaketi!

Sen rahat ve çıkarın uğruna
atmosferi delersen,
ısına-ısına
yanar küren!
Buğulaşan sular
yağmur olarak yağar,
-hemde sağanak halinde-
seller toprakları sürükler,
döker denize.

Kutuplarda eriyen buzullar,
birde suya karışan topraklar
deniz seviyesini yükselir;
Kıyıda kum ve karada toprak eksilir,
adalar batar,
göçmek zorunda kalır insanlar.
Sınırla, setle, kanunla korumazsan kendini,
torunların çekecektir derdini!

Küre Isınması
yakmaya göre doğayı,
açlık ve kuraklıktan
kaçan insan
dayanır sınır kapılarına,
senden medet ummaya;
„Acaba Sığınmacı‘yı
içeriye alsam mı,
dışarıda mı bıraksam,
yoksa suçlu ülkelere mi salsam?“
Sorularına tek cevap;
„Kim ekmişse, o biçsin!“ olur ahbap!