EVET, BEN BİR HÜZÜN ŞAİRİYİM...Düşlerin tekelinde bir iklim olmaktan yok ötesi Yok işte yok ve yoksun kılındığımın meali Öznesi kayıp cümlelerde uçuşan hayallerim de yok artık Makarası kırık bir dikiş ipliğinden sızan yaramla Yamaladığım gölgem Matem ötesi bir eziyet belki de Adına cesaret denen imgelerin de kullanma kılavuzu Alyuvarlarım çoğaldı Bir misinaya dizdim gizimi Mevsim uğurladı yanık sevdamı Ne rengim saklı Ne de oynamayı bilmediğim Borsada çoktan kaybetmiş bir hissedar Yeni yetme bir genç kız gibi Yetemediğim nice manzume Evhamlı değil ihtimamla sevdiğime dair bir yenilgi Aşkın kaosunda sustum Suskunun hacminde büyüdüm Büyütecim iken yüreğim Kırıldıkça defalarca Artım gömdüm en derine ben aşkı Nazında yarılandım ömrün Niyazında kundaklandım kâfirin Nedamet yüklü bir öğe gibi Sarmalında gizin tütsüler yaktım Geceler aştı boyumu Boyumdan büyük laflar ettim Lafın telinde kırıldı mızrabım Mızrabın ertesine düştü gölgem Namım aldı yürüdü Evet, ben bir hüzün şairiyim Namım aldı yürüdü Dileyen dikti dilediği kılıfı Oysaki ben ne bir silahtım Oysaki ben ne de çalınan minarenin Peşine düşmüş bir kâfirin Ettiği bedduada saklı Hazzın doruğu idi acım Acımla müspet Mümin yüreğimle serildiğim şu densiz iklim Sevmedim ben sıcağı Sevmedim ben yazı Yaza yaza getirdiğim yazın değil Yazmaya doyamadığım şiirlerin, makalelerin Devindiği bir minval… Varsın olsun hüsrana uğrasın düşüm Varsın düşe kalka başlarım yeniden Yerimde mıhlandığımdan da öte Yâd ellerde yâd ettiğim Acının nefesi nefsime ağır gelen Ölgün günün huzmesi bir semada baş veren Layığıyla sevmenin ibaresi Kırılan yüreğin sessiz nidaları Ulaşan kaptan köşküne Hali hazırda terk etmedim gemiyi Gel gör ki Gemi çoktan terk etti O tek yolcusu ile duygular fora demekse işin aslı Meylettiğim kabrin azabına Yenik düştüğümden de ötesi |
o hüzün ki bana bezm_i elestte yapıştı
yüreğine sağlık