Bir mısra ile kuşatsam yeniden Gülfem’i
Büyüleyen güzelliğiyle beni hapseden buğu
Erguvan, lale, sümbül, mor salkım türlü koku
Senle olmak tutku, sarsar hicrana dair korku
Geçmiş ,zamanla dolamayan derin kuyu
Bir mısra ile kuşatsam yeniden Gülfem’i

Bir mısra ile kuşları uçursam göğe Gülfem
Bak serçeler pervazlara tünedi akşam vakti
Bülbül deldi göğü, artarken sesinin şiddeti
Günün son raksı, kırlangıçlar sazlığa yöneldi
Güvercinler takla atarak yine göle indi.
Bir mısra ile kuşatsam yeniden Gülfem’i

Bir mısra ile yağsam saçlarına Gülfem
Bulutlar güneyden kuzeye geçmekte
Hava kurşun gibi, rüzgâr esmekte
Bir şebnem düşer, içim ürpermekte
Suçlu mu bütün telaşlar, varlık dirlikte
Bir mısra ile kuşatsam yeniden Gülfem’i

Bir mısra ile bereketli toprağı sürsem Gülfem
Nadasa bırakıldı bayırdaki bahçe, otlanır şimdi
Ovadaki tarla sürgün verdi, başaklanır şimdi
Bahar yağmurlarıyla coştu, çiçeklenir şimdi
İlk yaz meyveleri dallarda, bolluktur şimdi
Bir mısra ile kuşatsam yeniden Gülfem’i

SİNAN YILMAZ