2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
495
Okunma

GİYOTİN
Geceden kesif bir ayrılık kokusu sızar,
sabaha.
Yanaklarımda iyot izleri.
Tırmalar yüreğimi yokluğun
ve ben,
ruhumda senli bulantıyla ölüm kusarım.
Vasıfsız aşklara meylik düşlerde
ruhumun uyuşuk ss’leri,
çiğneyerek geçer çürüyen cesedimi.
Kaç zamandır göremediğim rüyalara giz/lenir.
Hükmen ölümüne karar verilmiş yüreğim.
Çekilir prangaya;
kimi hazırlarken giyotin sehpası,
kimi hazırlar darağacını.
Titreyerek dizlerim,
sorarım kendime:
hangi aşkla öldürecekler beni?
Tam da o an öğrenirim;
aşkla sevmenin suç sayıldığını,
yüzüme okunurken gerekçeli ölüm kararı.
Meğer kalemim çoktan kırılmış.
Başım öne eğer,
buruk tebessümlerle susarım.
Son arzum sorulmadan az evvel,
göz göze gelirim;
karşımda silüetin.
O an yakalıyorum bakışlarından:
beni asla ve katiyen sevmediğini.
Nihayet son arzum sorulur,
Cevap;
kâinatı yaratana andolsun ki çok sevdim onu.
Ve
boynum vurulur.
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (2)